Handan IŞIKSAL'ın 14 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Kasvetli Bir Gün

Hava durumunun ruh hâlimize etkisini hissetmeyen yoktur. Güneşli günün verdiği heyecan, yağmurlu bir günün yarattığı hüzün...

Güneşi gören her canlı; kendini kıpır kıpır, neşe dolu ve enerjik hisseder. Planlarımızı, tüm özel günlerimizi, kısaca en değerli vakitlerimizi her zaman hava durumuna bakarak düzenleriz. Yağmurlu havanın yarattığı melankoli etkisi, genellikle hüzün ve içsel huzursuzlukla ilişkilendiriliyor. Yağmurlu günlerde dinlenmeyi, kitap okumayı, evde vakit geçirmeyi tercih ediyoruz.

Duygularımızı etkileyen pek çok etken vardır ancak bu etkenler, kişilerin yaşam koşullarına veya bakış açısına göre değişiklik gösterir. Kasvetli havaların duygular üzerine olan etkisi ise genel bir yaklaşımdır.

Peki ya yağmurlu havalara sevdalı olanlar? Dinlenmeye ve kafa dinlemeye ihtiyacı olan, kendiyle yalnız kalmayı, sakinliği seven insanlardır kasvetli havayı sevenler.

Hava durumu dünyanın değişen yüzüdür ve duygular üzerinde derin etkiye sahiptir. Önemli olan, bu duygusal etkilerin farkında olmak, her stratejiyle başa çıkabilmektir.

Güneşli günlerde doyasıya eğlenmek, enerji atmak, kasvetli günlerde ise bolca dinlenmek ve huzur bulmak, insan psikolojisine yararlı yöntemlerdir. Ruh hâlimize etki eden değişkenler arasındaki dengeyi kuracak olan da aslında bizleriz.

Doğada her konuda ucu bizlere dokunan etkenler vardır. Bu etkenlerin farkında olmak, onların yarattığı etkilere olumlu tepkiler vermek ve başa çıkma yöntemleri geliştirmek bizi uyumlu bir insan yapar.

Unutmamak gerekir ki neşe, mutluluk ve huzur gibi duygular, dış etkenlerle başa çıktığımızda istediğimiz kadar bizimledir.