Handan IŞIKSAL'ın 2 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Kurguların Etkisine Kapılmak

Gerçeklikten bir adım, bir saniye veya birkaç saat uzaklaşma isteği, bizleri kısa süreli hayallerle, kurgularla yaşatıyor.

Hayatın karmaşası ve zorluğu içinde kaçış yolu aramanın en kolay hâlini iyi kurgulanmış filmlerde, dizilerde veya kitaplarda buluyoruz.

Kendimizi alışılagelmiş yaşam tarzı ve alışkanlıklarımızın ötesinde bir yerlerde bulmak, rahatlama hissi ile heyecan duygusu yaratmaktadır.

Sıkıntılı bir anımızda izlediğimiz eğlenceli bir film, ruh hâlimiz üzerinde büyük etkilere sahip olabilmektedir.

Kurgulara kapılmak, hayatın getirdiği stresten, sıkıntılardan bir an olsun uzaklaşmak için aslında güzel bir yoldur. Ancak bu kapılma hissinin tehlikeli boyutlara ulaşması da mümkündür. Kurguların dünyasına kapılmak, gerçekle olan bağımızı zayıflatabilir.

Devamlı olarak bu yollarda kaçış aramak, sorunlara çözüm üretmek yerine onlardan kaçmaya, onları görmezden gelmeye sebep olabilir.

Hayatın bize yüklediği sorumluluklardan kaçmak yerine onların üstüne gitmek, bu sorunları çözüme kavuşturmak mutluluk getirir. Bu sorunlardan bir süreliğine kaçıyor olmak yalnızca birkaç saatlik rahatlama veya mutluluk sağlayabilir.

Sorunlara arkamızı dönmek bir noktaya kadar mümkün olabilir fakat onlarla mutlaka yüzleşmek gerekir. Çözüme kavuşturulmayan sorun, hayatımız boyunca karşımıza çıkmayı bekler.

Kurguların etkisine kapılmak yalnızca tehlike değil, aynı zamanda iyileştirici veya rahatlatıcı mola da olabilir. Burada önemli olan, doğru dengeyi kurabilmektir.

Doğru denge sağlandığında kurgular stres yönetimimize yardımcı olabilir hatta bize, olaylara karşı yeni bakış açısı kazandırabilir.

Kurguların büyüsüne kapılma eğilimi çoğu insanda bulunur. Ancak bu kapılma bizi gerçek hayattan koparmamalı, bir süreliğine uzaklaştırmalıdır. Bu kritik dengeyi kurarak hem keyifli vakit geçirebilir hem de mevcut stresle başa çıkabilirsiniz.