Kadriye CİRİTCİ'nin 21 Kasım 2023 tarihli yazısı: Mektup

Mektup, birbirinden uzakta olan kişi veya kurumlar arasındaki haberleşmeyi sağlayan bir yazı türüdür. Diğer türlerden daha farklıdır; öncelikle bağımsızdır, sınırları olabildiğince geniştir, kural tanımaz, kuralsızdır. Mektubun dili, gönderdiğimiz kişiyle olan yakınlığa bağlı olarak şekillenir. Mektup denilince akla önce uzaklık geliyor, uzaklıkları yakınlaştıran…

Mektuplar uzakları biraz yakınlaştırır. Mektup bazen uzanan bir dost eli olur, bazen de bir sevgili gülü olur. Mektup, eski edebiyat türlerinden biridir. Eldeki en eski örnekler, Mısır firavunlarının diplomatik mektupları (M.Ö. 15.-14. yüzyıllar) ile Hitit krallarının Hattuşa (Boğazköy) arşivinde bulunan mektuplarıdır. Batı edebiyatındaki mektup türünün ilk örneklerini, Yunan edebiyatında görürüz. Yazılı mektubun tarihçesi çok eski çağlara dek uzanmaktadır. Elimize geçen en eski mektuplardan biri, Sümer dilinde çivi yazısıyla yazılmış bir kil tablettir ve yaklaşık İ.Ö. 2100-2016 arasında bir zaman olarak tarihlendirilmektedir. Tarih boyunca mektuplar Antik Hindistan, Antik Mısır ve Sümer'den Roma, Yunanistan ve Çin'e uzanan bir yelpazede günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. 17. ve 18. yüzyıllarda mektuplar daha çok kişisel eğitim için kullanılmıştır.

İlk Türkçe mektup örneklerine bin yıl öncesinde rastlanılmaktadır. Çünkü ilk Türkçe mektuplar, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar'da görülür. Ayrıca o dönemlerde mektup, betik veya bitik olarak bilinmektedir. Ancak İslamiyet kabul edildikten sonra mektup kelimesi yaygınlık kazanarak ön plana çıkmıştır. 

Hatıratlar ve güncelere benzer özellikler taşıyan, deneme tarzında da yazılabilen mektuplar; sanatçıların şahsiyetlerini, sanat anlayışlarını aydınlatan bilgiler içerirler. Edebiyat ve fikir adamlarının özel mektupları, edebiyat tarihini ve sosyal tarihi aydınlatan önemli belgelerdir. Mektup; aşk mektubu, arkadaş mektubu, asker mektubu, mahpus mektubu, iş mektubu, tavsiye mektubu, ihbar mektubu, hayran mektubu, okur mektubu, tehdit mektubu, resmi mektup, davet mektubu, açık mektup, veda mektubu gibi çeşitliliğe sahiptir.

Yüzyıllardır insanlar arasındaki bağları güçlendiren, sevgi, saygı, özlem ve düşünceleri aktaran mektuplar, teknolojinin gelişmesiyle birlikte elektronik posta gibi dijital iletişim yöntemlerine göre daha kişisel ve duygusal bir iletişim biçimi olarak değerini korumaktadır.

Her ne kadar dijital çağ krallığı yaşansa da eskiye hep özlem vardır. Yıllarca saklanan, kâğıdı bile sararmış, arasında bir gül yaprağı kurutulmuş mektuplar ne kadar değerlidir. Ninelerimizin, dedelerimizin sandıklarında belki birçok örneğine rastlamak mümkündür. Günümüzde pek çok zorluğun üstesinden gelinse de hâlâ kendisine sitem mektubu yazan duygusal insanların varlığı da az değildir. Aslında en duygulu mektuplar, kendimize yazdığımız mektuplardır.

Bazen dijitali bir kenara bırakıp süslü kâğıtlara yazılı mektupları birbirimize göndermek, geçmişi ve geleneklerimizi yaşatabilmek eşsiz bir duygudur. İnsan nasıl ki anılar toplamı ise anıları satırlara dökmek de tıpkı şarkılardaki gibi ilk mektup veya son mektupta satırlara dökülen yaşanmışlıklar ne kadar değerlidir.

Arada bir değerlerimizi yaşatmak adına mektuplaşalım. Sevgi ve saygıyla…