R. Bülend KIRMACI'nın 5 Kasım 2024 tarihli yazısı: Not Alarak Çalışmak
Ne demişler, "söz uçar, yazı kalır"...
Geri kalmış toplumlar sözel kültür ile sınırlıdır.
Yazının icadı ve matbaanın kullanımı ile insanlık gerçek anlamda doğayı ve doğasını şereflendirmiştir.
Bilgisayar ise en büyük devrimdir.
Tabii yazmak, not almak, programlı yaşamanın da esasıdır.
Kişi, gündelik programını hatta haftalık planını saat saat not alırsa, zamanının da efendisi olur.
Bizde genellikle bu alışkanlık yerleşmemiştir.
Günübirlik yaşarız.
Kesin saatler versek bile ya unutur ya geç kalırız.
Yaşamak, yeknesak bir alışkanlığa dönüşür.
Kişi olayların ardında sürüklenir.
Düzeltici, gözden geçiren faaliyet ve müdahaleler de kontrolden çıkar.
Zaman, mekan, durum, olgu ve de verimlilik çöpe gider.
Neden?
Çünkü, birey zamanını programlamadığı için, uzay boşluğunda el çırpan astronot gibidir.
Oysa gün içinde önemli önemsiz, büyük küçük demeden yapılacak her iş için not alınması gerekir.
İsterseniz patron, işçi, öğretmen veya öğrenci olun fark etmez.
Not alacaksınız!
Almalısınız...
Bu, kendinize ve çevrenize saygının da bir gereğidir.