Eylem Esen ARABACI'nın 10 EKİM 2023 başlıklı yazısı: Savaşın İnsanlık Üzerindeki Derin İzleri: Barışın Yolu

İnsanlık tarihinde, savaşlar her zaman trajedilerin ve yıkımın merkezinde yer alan bir durum olmuştur. Geçmişten günümüze devam eden savaşların, insanlar üzerindeki fiziksel, psikolojik ve toplumsal etkileri ise derin ve hasarlı olabilmektedir.

Fiziksel etkilerine baktığımızda savaşlar, vücutlarına ciddi zararlar veren askerlerin yanı sıra sivilleri de etkiler. Bombardımanlar, patlamalar ve kimyasal saldırılar, yaralanmalara, sakatlıklara ve ölümlere neden olur. Bu, insan hayatının kaybı ve yaralanmaların yanı sıra sağlık sistemlerinin aşırı yüklenmesine de yol açar. Özgürlük mücadelelerini de barındıran savaşlar, toplumsal yıkımları da beraberinde getirmektedir. Savaşın psikolojik etkileri, savaşın getirdiği olumsuz durumlardan en süregeleni gibi geliyor bana. Toplumsal bir travmatik hafıza bırakan savaşların, insanlar üzerinde dehşeti, şiddeti ve kayıpları nedeniyle psikolojik travmalar bırakması en ezici yüklerden biri gibi. Bu travmalar, savaş bittiğinde dahi çok uzun zamanlar insanlarda etkiler bırakabiliyor ve toplumların mental sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bu nedenle bazen bir ses, bazen bir görüntü insanlarda savaş travmasını tetikleyebilmekte.

Savaşlar, başka bir etki olarak toplumların sosyal dokusunu ve ilişkilerini de bozar. Göç, yerinden edilme ve ailelerin dağılması gibi sonuçlar, toplumların normlarını ve değerlerini sarsar ve ekonomik yıkıma yol açar. Bu da savaş yaşanan ülkelerde yoksulluğu ve açlığı artırabilir. İnsanların temel ihtiyaçlara ulaşımını güçleştirebilir. Savaşın bu yıkıcı etkileri göz önüne alındığında, barışın ne kadar değerli olduğunu da daha iyi anlayabiliriz. Barışın teşvik edilmesi ve savaşın önlenmesi için uluslararası toplumun bir araya gelmesi gerekiyor. Diplomasi, çatışma çözümü ve insan haklarının korunması gibi alanlarda daha fazla çaba sarf edilmesi herkesin insanlık görevi olarak görülmeli…

Sonuç olarak, savaşın insanlık üzerindeki etkileri derin ve yıkıcıdır. Bu nedenle, barışın korunması ve teşvik edilmesi, insanlık için hayati öneme sahiptir. Savaşın yıkımından kaçınmak ve dünya genelinde barışı desteklemek, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmanın yolu olabilir. Dünya genelinde barış ve huzuru sağlayabilmek için, inancımızı kaybetmemek dileğiyle…