R. Bülend KIRMACI'nın 16 Ekim 2023 tarihli yazısı: Türkiye’nin Efsane İsimleri 5: Bozkurt Güvenç

 Değerli okurlarımız, bugünkü makalemle bir yazı dizisinin sonuna gelmiş bulunuyorum. “Türkiye’nin Efsane İsimleri” adını verdiğim bu yazı dizisinde, her biri alanında bence son derecede etkili imzalar atmış değerlerimizin yaşam öyküleri ve kariyerlerinden birer kesiti kendimce sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bunu yaparken iki ölçütü temel aldım. Birincisi, bu isimler değişik alanlarda son derecede yetkin bir kariyere imza atmış olmalıydılar; ikinci ölçütüm de bu parlak mesleki verimlerine karşılık günümüz medya veya kitle iletişim araçları tarafından öykülerinin pek de “popüler” olarak işlenmemiş olmasıydı.

Özellikle “gençler” için yazdım…

Bu bağlamda yazı dizisine konu ettiğim her bir değerimizin hem görünürlüğüne hem de özellikle gençler tarafından bilinirliğine bir katkı yapmış oldum sanırım. Şimdiye kadar işlediğimiz 4 bölümün kahramanları, Allah ömürler versin hayattadırlar. Maalesef bu beşinci bölüm için aynı şeyi söyleyemiyorum, ancak bir vefa duygusuyla 5 bölümde yer alan tüm “konukların” saygıyı fazlasıyla hak ettiklerine ve topluma karşı olan borçlarını ziyadesiyle ödediklerine inanıyorum.

Her bölümde Bir Efsane… Bugün Bozkurt Güvenç:

Yazı dizisinin birinci bölümünde bahriyenin efsane ismi “BüyükAmiral” Işık Biren, ikinci bölümünde değerli filozof, düşünür, felsefe öğretmeni İoanna Kuçuradi, üçüncü bölümünde sporun ve futbolun efsane başkanlarından Mustafa Kemal Ulusu, dördüncü bölümünde halk sağlığı ve sağlık hukuku uzmanı, akademisyen Prof. Dr. Ahmet Saltık yer aldı.

Askerlik, Felsefe, Spor, Tıp ve Sosyoloji…

Görüldüğü gibi askerlik/denizcilik, felsefe/akademi, spor/futbol, tıp/sağlık hizmetleri alanlarında dört ayrı konuğumuz oldu. Bugünkü son bölümün konuğu ise yine bir akademisyen: Merhum Prof. Dr. Bozkurt Güvenç. Yaşamını ve ömür emeğini toplumbilimler ve antropoloji alanında eserler vermeye adamış gerçek bir düşünce insanı, bilge bir kimlik. Dr. Güvenç’in yazılarının ve kitaplarının özellikle gençler tarafından daha çok okunması, başka çalışmalarda çok daha fazla kaynak teşkil etmesini dilerim.

Samsun’da Başlayan Dolu dolu Bir Yaşam Yolculuğu:

Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, 16 Temmuz 1926’da Samsun’da doğmuş ve ne yazık ki 10 Aralık 2018’de aramızdan ayrılmıştır. Dr. Güvenç, iyi bir mimari eğitimin yanı sıra bürokrat olarak hizmet etmiş ve elbette asıl ününü toplumbilimleri ve özellikle aynı adı taşıyan (tam iki kez okuduğum referans kitaplarımdan) “Türk Kimliği” üzerinde yapmış değerli bir akademisyendir. Sosyolojinin, antropolojinin, toplum psikolojisinin ve arkeolojinin öneminin daha da artacağı bir çağa giriyoruz. Bu alanlarda tekil olarak çok ama çok kıymetli akademilerimiz ve akademisyenlerimiz var. Fakat bundan öte bunların ortak alanlarına da yoğunlaşmak, yapılandırmak gerekiyor. Gerçekten geçenlerde bu düşüncemi sosyal medyadan paylaşmış, özellikle Türk devletlerinin ortaklaşa bir Türk antropoloji ve arkeoloji akademisi (Türk AAA) oluşturması gereği üzerinde durmuştum. Bozkurt Güvenç gibi değerler hayatta olsalardı eminim bu gibi girişimleri destekler ve katkı verirlerdi.

Hacettepe İnsanbilim’in kurucusu:

Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, İstanbul'da Kabataş Lisesinde yatılı okudu. Üniversite eğitimine İstanbul'da İTÜ'de başladı. Bu üniversiteye bir yıl devam ettikten sonra devlet bursuyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek mimarlık öğrenimini ABD’de tamamladı (1950). Türkiye'ye geri döndükten sonra bir süre TCDD'de çalıştı. 1952'de evlendi. Felsefe ve yabancılaşma sorunlarıyla ilgilendi. Naçizane benim gibi Erich Fromm da özel ilgi alanı içindeydi. Dr. Güvenç, Hacettepe Üniversitesinde de insanbilim bölümünü kurdu. 1969'da doçent, 1977'de profesör unvanlarını aldıktan sonra 1993'te emekli oldu.

Dr. Güvenç’in yayımlanmış araştırmaları; insan, kültür, eğitim ve değişim sorunlarına odaklanmaktadır. Ayrıca 1974'te Başbakanlık Kültür Müsteşarı olarak atandı.

Bozkurt Güvenç ve yayımlanmış kitapları:

-Türk Kimliği

Yazarın; Türk kültür tarihini, Orta Asya bozkırlarından bugünkü Türkiye topraklarına kadar olan yolculuğuyla birlikte sistematik bir biçimde sosyolojik, teolojik ve siyasi açıdan ele aldığı araştırmalarının bir ürünüdür. Kitap 1992 yılında basılmıştır.

-Türkiye Demografyası (HÜ 1971)

-Sosyal Kültürel Değişme (HÜ)

-İnsan ve Kültür (Remzi 1982, Boyut 2016)

-Kültür Sorunu (Remzi 1985)

-Japon Kültürü (Boyut 2008)

-Mantık ve Metod (AÜ 1992)

-Üniversiteye Geçiş (ÖSYM 1992)

Evet özellikle genç kuşaklar ve akademisyenler Prof. Dr. Bozkurt Güvenç’in eserleri ve düşünüş yapısını çok iyi analiz etmeli, onun çalışmalarının toplumda daha da yer almasına katkıda bulunmalı ve yapıtlarından yararlanarak birçok akademik tez yazılmalıdır.

Dr. Güvenç’le yıllar önce Ankara’da ayaküstü karşılaşmamızda “Türk Kimliği” adlı eseri üzerinde görüş alışverişinde bulunmuş ve kendisinin aynı zamanda son derece insancıl bir aydın olduğu izlenimimi pekiştirmiştim. Saygıyla, rahmetle yâd ediyorum.