R. Bülend KIRMACI'nın 14 Haziran 2024 tarihli yazısı: Üretim ve Kamu Kurumları

Yıllarca devletin ekonomide yeri yok dediler.

Sonunda başardılar.

Son "sosyalist devleti" değil ama devletin yatırım refleksini yok ettiler.

Kimler mi?

Bal gibi biliyoruz, son kırk yıldır iktidar olanların hemen hepsi...

"Serbest piyasa" dediler, vahşi kapitalizmin eliyle, halkı da devleti de borç batağına gömdüler...

Oysa gelişmiş ve gelişme yemini etmiş her ülkede pekâlâ kamu da ekonominin içindedir.

Kaldı ki bizim dünyaya öğrettiğimiz karma ekonomi modelimiz nice 5 yıllar istikrarlı büyüme sağlamıştır.

İşte bu gerçek tersyüz edilmiş, her dönemde yüz bin yeni dolar milyonerine karşılık, milyonlarca yeni işsiz yaratılmıştır.

Evet, kamu üretimini, kamu üretici kuruluşlarını geri çağırmak;

Bir seferberlik anlayışı ile yoksulluk ve yolsuzluklarla ve de yozlaşmaya karşı savaşmak gerek.

Evet Et-Balık'ı; Fiskobirlik'i; AOÇ gibi yenilerini; Marmarabirlik'i; her yerde halk ekmeği; Süt kurumunu; Şeker fabrikalarını yeniden kazanmak istiyoruz!

Ve daha nicesiyle sosyal devleti özlüyoruz.

Bu siyaset-üstü bir konudur, inanın!..

Devlet, o arada, ekonomik gıda tedarikçisi vasfını yeniden kazanmalıdır.

Var olan kurumlar tevsii edilmeli, eksik gedik hangi alandaysa tamamlanmalı, üretici kooperatifler ve satış kümeleri kurulmalıdır.

İçinden geçtiğimiz vahşi kapitalizm çağında tenceremizin stokçu elinde yanmaması, piyasanın dolarla, dövizle vurulmaması için bu düzenlemeler kaçınılmazdır.

Bu bağlamda kamu ekonomisi tekrar ihya edilmelidir.