Mert Can DUMAN'ın 12 Nisan 2023 tarihli yazısı: Üretimde Sarsıntı
İki koca ay geçti, bir sabah uyandığımızda gerçekten de dünyanın başımıza yıkıldığını öğrenmemizin üzerinden. İki koca ay geçti, başkasının acısıyla yüreğimiz kavrulalı, ateşi sönse de kora dönüşüp de içimizi yakmaya devam edeli. Toplumsal etkilerini hayli uzun bir dönemde yaşamaya devam edeceğimiz Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ekonomik etkilerini ise görmeye başladık. Milli gelirimizin %9,8’ini oluşturan 11 ilimizde etkilerini derinden hissettiğimiz depremlerin ihracata ve üretime etkileri de derinden oluyor.
Üretimden başlayalım. 11 ilimizde etkilerini hissettiğimiz depremler, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının hasar tespit çalışmalarına göre yaklaşık 221 milyar TL’lik bir zarara sebep olurken deprem bölgesinde toplamda bin 400’ü aşkın üretim tesisinin yıkılmasına, 3 bini aşkın üretim tesisinin ise ağır hasarlı duruma gelmesine sebep oldu. Hiç şüphe yok ki fiziki kaybımızdan ziyade can kayıplarımız yüreğimizi dağladı. Deprem bölgesinde istihdam edilen iş gücünde ise büyük kaybımız söz konusu. Öyle ki deprem öncesinde yaklaşık 1,4 milyon kişilik iş gücünde vefat eden, yaralanan ve göç eden emekçilerimizi değerlendirdiğimizde işbaşına geri dönüş oranı %73 oldu. Maalesef bu oran, depremlerin merkez üsleri Hatay ve Kahramanmaraş’ta %30-50 bandına geriliyor.
Üretim tesislerindeki yıkımın ve iş gücündeki kaybımızın sonuçlarını Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) dün açıkladığı verilerde görüyoruz. TÜİK’in verilerine göre depremin yaşandığı Şubat ayında sanayi üretimimiz yıllık bazda %8,2 azalırken bu azalışın Kovid-19 salgınından bu yana yaşanan en derin yavaşlama olduğu dikkat çekti. Ancak şu noktanın da altını çizmek gerekir, üretimimizdeki yavaşlama hiç şüphe yok ki yaşadığımız bu büyük felaket ile hız kazandı. Ancak üretim tarafındaki koşulların son dönemde zorlaştığı da bir gerçek. İstanbul Sanayi Odasının yaptığı Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) değeri çalışmasına göre Şubat ayına kadar 15 ayda düşüş göstererek üretimin genel durumundaki zayıflamaya işaret etti. Ancak Mart ayıyla beraber deprem bölgesi başta olmak üzere üretimdeki aksaklıkların yeniden üretime dönmeye başlamasıyla sektörde görece olumlu bir rüzgâr esmeye başladı.
Bir de ihracat tarafına bakalım. Depremlerden etkilenen 11 ilimizin 2022 yılı sonu itibarıyla ihracatımızdaki payı %8,63 olarak gerçekleşmişti. Ticaret Bakanlığının verilerine göre Şubat ayında aylık ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre %6,4 gerilerken yıllık ihracatımızda da ivme kaybı gözlemlemiştik. Yine üretimde olduğu gibi ihracatta da toparlanmanın başlamasıyla birlikte Mart ayında ihracatımız Şubat ayına kıyasla daha olumlu geldi. Mart ayında ihracatımız %4,4 oranında artarken yılın ilk çeyreğindeki ihracat artışı ise bir önceki yılın aynı ayına göre %2,5 seviyesinde gerçekleşti.
Felaketin büyüklüğü ortada. Geri dönüşün zaman alacağı da… Hiç şüphesiz bu dönemde hepimize büyük görev düşüyor. Başta ilgili birçok kurum ve kuruluşun işbirliğiyle yaşadığımız bu büyük felaketin yaralarını hep birlikte sarmak, bundan daha da önemlisi yeni felaketlere daha bugünden hazırlanarak daha büyük kayıpların önüne o kayıpları yaşamadan geçmek için çalışmalarımızı durmaksızın sürdürmeliyiz.
Sağlıklı ve güzel bir hafta dileklerimle…