R. Bülend KIRMACI'nın 30 Temmuz 2024 tarihli yazısı: Vefa ve Vicdan

İnsanı insan yapan vefa duygusu ve vicdandır.

Hep bu iki "V V"yi önemserim.

Akıl, idrak ve irade canlılar arasında bizi üstün kılan hasletler.

Tabii, kullanmasını bilene...

Ancak insanı insan yapan vefa duygusu ve vicdan tüm yeteneklerin ve niteliklerin üstündedir.

Akıllı olup da vicdani kör olan, idrak kabiliyeti gelişmiş olup da vefa duygusunu nadasa bırakmış herhangi bir insanın çöp kadar değeri yoktur.

Vefa, paylaşılan zorlukları, erişilen başarıları, deneyimlenen yenilgileri yani insanların kendi tarihleri içinde teşkil ettikleri ortak alandaki tutumu ve tavrı unutmadan, güne taşımak ve an' ile ilgili tercihleri bu yaşanmışlıkları unutmadan icra etmektir.

Vicdan ise en büyük mahkeme, en sadık yol gösterici bir haslet olarak, kişinin, eğitimi ve kültürünün harmanında, olaylar ve olgular hakkında geliştireceği tavrı, hakkaniyete, adalete, empatiye ve hoş görüye dayandırmasıdır.

Vicdan ilkeli olmayı, vefa kararlı durmayı gerektirir.

Ne yazık ki, bireysel olmasa da "toplumsal vicdan", toplumun içinde bulunduğu yasal çevreden ve üretim ilişkilerinden etkilenebilir.

Örneğin dünyanın en barışçıl toplumlarından biri günü gelir "idam cezasını" olumlar; yine aynı toplum, öğrenilmiş bir çaresizlik tablosu içinde yeri gelir "yolsuzlukları kanıksar"

Oysa yolsuzluk da, kamu eliyle infaz da, farklı yaptırımlara konu olgulardır ve bu olgulara dair belirecek bireysel ve kitlesel kararda, vicdan ister istemez etkili olacaktır.

Tabii vicdan o kadar güçlü bir dürtü, bir haslettir ki, ta en uzaklardan döner gelir ve uluslararası bir dile de sahiptir.

Vefa ise, takvim yapraklarına meydan okur; toplum ister fukaralık ister orman kanunları içinde bulunsun ya da isterse en büyük zenginlikler ekseninde ilişkiler kurulmuş olsun, vefa vefa'dır ve herkese de nasip olmayan bir erdemli duygudur.

Küçük ayak oyunları ile bürokraside, iş dünyasında, siyasette ve akademilerde yol almaya çalışan sürüngenlerin vefa duygusu gelişmemiştir.

Bu ortamlarda bireysel ve toplumsal vicdan da ya çalınmıştır ya da çarpıtılmıştır.

Vefa ve vicdan özgürlükten beslenir.

Hem yönetsel hem ekonomik anlamda eğitimini özgürlük ortamında geliştiren ve çalıştıkları alanda hürriyet içinde söz söyleme hakkı bulunan insanların vefa duygusu gelişir, vicdanları da korunur...

Nihayet şudur: vefalı olmayanı değil dost olarak tanımlamak insandan saymak zuldur.

Vicdani olmayan insanlar ve vicdanını kullanamayan toplumlar içinde yaşamak zulümdür.

Benim için en büyük ödül ve onur vefalı ve vicdanlı bir yurttaş, bir hayat yoldaşı ve çalışma arkadaşı olarak tanımlanmaktır.

Vicdan ve vefa insan olmaktır insan!