R. Bülend KIRMACI'nın 6 Ağustos 2024 tarihli yazısı: Yorgunlar Ülkesi!

İnsanı takvimler değil yaşadığı hayat yaşlandırır.

Yaş almaktan farklı bir tükeniştir yaşlanmak.

Şehirdeki kadının tarladaki kadının doğumları aynı yıl olsa da, köy kadını tez "kocar"...

Fabrikadaki kız, "partideki kıza" oranla, sanayideki oğlan, sinemadaki gence kıyasla daha yaşlı görünür...

Hayatın maddi koşullarıdır yıpratan ve biraz da "yaşatan" veya yaşatmayan!

Yorgunluk, kafa kağıdına bakmaz, Tophane'nin, pamuk ve çay tarlalarının çocukları 7'sinde 70'lik gibi ağır çeken omuzları ile aramızdadır.

Kader mahkumları hem kendileri hem de aileleri ile bir günü bir yıl kadar uzun, keskin ve kasvetli yaşarlar...

Hayat yorar insanı...

Bu çürümüş, çözülmüş, çukur mertebesine düşmüş düzen, dişlerinin arasında öğütür bireyi; sonra gelir toprağa kusar veya denize atar lime lime olmuş bedenleri, ezilmiş umutları, kırılmış düşleriyle, insan oğlu insanı.

Öğretmenler yorgundur; kadroları yoktur, maaşları yetersiz.

İşçiler yorgundur; iş güvenceleri işlemez, ücretleri, yetmez.

Çiftçiler yorgundur; tarladan ürünleri yok pahasına alınır, tohuma paraları yetişmez.

Doktorlar yorgundur; nöbetleri bitmez, emekleri karşılık bulmaz.

Şoförler, kamyoncular yorgundur; ömürleri biter, yol bitmez, kimse hallerinden anlamaz.

Askeri, polisi, güvenlikçisi yorgundur; canlarını adadıkları Vatandır, ne ki ailelerine zamanları yetmez.

Öğrencileri yorgundur; elemeci, ezberci, özelci ve "gelecek vermeyen" sistem, iki de bir değişir, daha bir önceki yerleşmeden...

İşte bu devran böyledir.

Bu devran, kara paracılara, rantçılara, her meşrepten kalpazanlara, toprak, sendika ve siyaset ağalarına tül gibi hafif, ipek gibi temiz, tatlı mı tatlı bir hayat sunar.

Gerisi, yani üretirken tükenenler ise kan kusar.

Yaş almadan yaşlananların, iliklerine kadar sömürülüp, son kuruşlarına kadar soyulanların; Yorgunluktan hayatını yaşayamadan geçip/ göçüp gidenlerin diyarıdır burası!..

Söylediklerimi daha iyi anlamanız için sokağa çıkmanız bile yeterlidir değerli okurlarım...

Yalanların.

Yolsuzluğun.

Yağmaların.

Yoksulluğun.

Suskunluğun.

Ve nihayet: "yorgunluğun" ülkesidir burası...