Eylem Esen ARABACI'nın 20 Eylül 2023 tarihli yazısı: Zihinsel ve Duygusal Özgürlük için Bağışlama Kavramı

İnsan hayatı, birçok zorluk, hata ve haksızlıkla dolu bir yolculuktur ve bu süreçte, insanlar çeşitli duygusal yaralar alabilirler. Bu duygusal yaralar insanları yer yer güçlendirirken, yer yer de travmalarla birlikte derinleşen mutsuzluklara da dönüşebilir. İşte tam da bu noktada, affetme kavramı devreye girer. Affetmek, kişinin kendine ve diğerlerine duyduğu öfke, kızgınlık, hırs veya acı gibi negatif duygusal yükleri bırakmasına ve içsel bir huzur bulmasına yardımcı olabilir.

Affetme, sıklıkla yanlış bir davranışı veya haksız bir eylemi onaylamak anlamına gelmez. Her ne kadar kulağa öyle gelse ve öyle bilinse de affetmek haksız bir eylemi onaylamak zorunda olmak değildir. Tam tersine, affetme, kişinin bu olumsuz deneyimlerden kurtulmasına ve geleceğe odaklanmasına yardımcı olur. Belki de geleceğe atılan güçlü adımlarda, bir yol gösterici ve emin adım hissi yaratır.

Öfke, kızgınlık ve nefret gibi duygusal yükler insanın iç huzurunu bozabilir. Bu negatif duyguları uzun süre taşımak, kişinin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir ve bu durumlarda affetmek bazen insana o hissi taşımaktan daha iyi gelebilir. Affetmek, bu duygusal yüklerden kurtulmayı sağlar ve içsel bir huzurun yeniden kazanılmasına yardımcı olur. Travmatik bir deneyimi veya ilişkiyi geride bırakma sürecinde affetmek çok önemlidir. Bu, kişinin iyileşme yolculuğuna odaklanmasını ve geçmişteki olumsuz deneyimlerle bağlarını koparmasını sağlar. Böylelikle geleceğe dair daha emin adımlarla bir yol izleyebilir ve hayatı için yeni kararlar almak için de daha hızlı aksiyon alabilir.  Affetmek, bütün insan ilişkilerinde önemli bir rol oynar. Özellikle ikili duygusal ilişkilerde hatalar yapma veya başkalarının hatalarını kabul etme konusunda hoşgörülü olmak, sağlıklı ilişkilerin temelidir. Affetme, bu hoşgörüyü teşvik eder ve ilişkilerin güçlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, affetmek kişinin kendine saygısını da artırabilir. Kendine ve başkalarına acımasız olma eğiliminde olan kişiler, genellikle düşük özsaygıya sahiptirler. Affetme, bu olumsuz özsaygı kalıplarını kırmaya yardımcı olabilir. Affetmek en temelinde insanın ruhsal sağlığı için en tehlikeli faktör olan stresin de azalmasına yardımcı olabilir. Öfke ve kızgınlık gibi duygusal yükler, vücuda stres hormonları salgılattığı için sağlığımızı olumsuz etkileyebilen bir yerde dururlar. Affetmek ise bu stresi azaltarak fiziksel ve zihinsel sağlığımızı korumamıza yardımcı olabilir.

Kişiden kişiye değişiklik gösteren affetme süreci, bazen çok kısa zaman alırken bazen de uzun bir zaman alabilir. Ancak bu süreç, kişinin duygusal özgürlüğünü kazanmasına ve daha sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir. Özetle affetmek, geçmişi geride bırakma ve geleceğe umutla bakma yeteneğimizi temsil eder. Bu nedenle, affetmeyi bir yaşam prensibi olarak benimsemek, daha tatmin edici ve anlamlı bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir.