Hüseyin ALPASLAN'ın 30 Ağustos 2023 tarihli yazısı: Alman imparatorluğu'nun Kafkas Cephesi’ne Etkisi
Osmanlı İmparatorluğu 28 Temmuz 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı’nın ilk zamanlarında tarafsızlığını ilan etmiştir. Uzlaşma Devletleri ile İttifak yapma çabaları İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Osmanlı toprakları üzerindeki emperyalist emelleri yüzünden mümkün olmamıştır. Osmanlı Devleti’nin tarafsızlığını devam ettirme çabaları sonuç vermemiş, özellikle Almanya ile yaptığı görüşmeler neticesinde İttifak Devletleri’ne dahil olmuştur.
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’na katıldığında, birçok cephede mücadele etmek durumunda kalmıştır. Bu cephelerden birisi de Kafkas Cephesidir. Almanya, Kafkas Cephesinin açılması ile Rus birliklerinin bir kısmının bu cephede kalarak batı cephesinde Rusların asker gücünü zayıflatmayı amaçlamıştır. Osmanlı Devleti yönetiminde bulunanlar ise Kars, Ardahan ve Batum’un geri alınarak Kafkasya’da yapılacak Türk harekâtı ile Pan Turancılık fikrini gerçekleştirmeyi hedeflemiştir.
Kafkas Cephesi açılmadan önce Almanya ile yakınlığı bilinen Enver Paşa, General Braston’dan aldığı yardım ile Kafkas Cephesi için planlarını hazırlamıştır. İttihat Terakki bünyesinde gizli teşkilat olarak 1911 yılından itibaren faaliyetlerini sürdüren Teşkilat-ı Mahsusa ise; Osmanlı Devleti savaşa girmeden hemen önce Kafkasya’da personel görevlendirerek istihbarat ve propaganda faaliyetlerine başlamış, bölgede örgütlenerek birliklerini görevlendirme çalışmalarını tamamlamıştır. Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesiyle beraber teşkilat Kafkasya’da faaliyetlerine işlerlik kazandırmıştır.
Kafkasya’da görev yapmak ve Rusya’ya karşı harekete geçmek zorunluluğu Teşkilat-ı Mahsusa’nın resmi olarak doğmasına yol açmıştır. Teşkilat-ı Mahsusa’nın faaliyete geçtiği ilk cephelerden birisi Kafkas Cephesi olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’na giren Osmanlı Devleti Rus Ordularını oyalama görevini yerine getirerek Almanya’nın amacına hizmet etmiştir.
Osmanlı Devleti’nin Almanya ile birlikte savaşa girmesinden sonra Teşkilat-ı Mahsusa birliklerinin Kafkasya’da eylemlere başlayarak Rus ordularını meşgul etmeleri planlanmıştır. Teşkilat-ı Mahsusa üyelerinin ise Kafkasya’ya yapacakları Türk harekâtıyla Büyük Turan Devleti kurma ülküleri vardır.
Teşkilat-ı Mahsusa, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından önce hazırlıklarını yaptığı Kafkasya’da savaşla beraber planlarını uygulamaya girişmiştir. İlk zamanlarda oluşturulan çetelerle Rus kuvvetlerine karşı cephe savaşı yapılmak istenilmiştir. Teşkilatın başkanı Binbaşı Süleyman Askeri Bey çetelerin Rus ordusuna sabotaj ve baskınlar yapmasını, erzak ve iaşe ulaşımlarının engellenmesini, bölge halkının Ruslara karşı ayaklandırılmasını, dirençli kitleler oluşturulmasını istemiştir. Ancak ana gayesinden sapan teşkilatın birlikleri savaşta düzenli orduyla birlikte hareket etmek durumunda kalmıştır.
Teşkilat-ı Mahsusa birliklerinin cephe savaşında başarısız olması üzerine bu durumu gidermek ve Süleyman Askeri’nin planladığı gayrinizami harp usullerini uygulamak maksadıyla Yakup Cemil Bey ve Nail Bey gibi kişilerin teşkil ettiği çeteler bölgeye gönderilmiştir. Bu defa da çetelerin başında bulunanların emir komuta dinlemeden, koordinasyonsuz ve plansız bir şekilde hareket ederek Rus kuvvetleri ile savaşmaları ciddi kayıplara yol açmış, malzeme ve personel sıkıntısı yaratmıştır. Bu çeteler bölgede bulunan 3’üncü Ordu ile anlaşmazlığa düşerek genellikle sıkıntı yaşamışlardır.
Teşkilat-ı Mahsusa müfrezelerinin asıl amaçlanan gayrinizami harp yapmaktan çok Ruslarla doğrudan cephe savaşı yapmaları başarısızlığa sebep olmuştur. Bu müfrezelerin disiplinsiz ve emir komuta dinlemeden yaptıkları operasyonlar, milislerin savaş esnasındaki firarları bölgede bulunan 3’üncü Orduyu ve düzenli birlikleri zafiyete uğratmıştır. Teşkilat-ı Mahsusa müfrezelerinin savaşın başlarında bazı başarılar elde etmelerine rağmen genelde başarısız olmaları, çok zayiat vermeleri ve müfrezelerin başında bulunan kişilerin 3’üncü Ordu komutanının emirlerini dinlemeden hareket etmeleri ayrı bir sorun teşkil etmiştir.
1915 yılının şubat ayından başlayarak, ağustos ayı sonuna kadar, Teşkilat-ı Mahsusa müfreze ve çetelerinin başında bulunanların görevlerini bırakması sonrasında; lağvedilmesi kararlaştırılan birlikler kısa keşif kolu görevleri dışında başka bir faaliyette bulunmamışlardır. 1915 yılının ağustos ayından başlayarak yıl sonuna kadar Teşkilat-ı Mahsusa müfrezeleri lağvedilerek ordunun diğer birliklerinde istihdam edilmişlerdir.
1915 yılı boyunca Osmanlı Devleti Ordusu ve Teşkilat-ı Mahsusa Müfrezeleri birçok sorunla boğuşup, Ruslarla mücadele ederken Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet kurma hayali kuran Ermeniler ile uğraşmak zorunda kalmışlardır.
Ermeniler, Kafkas Cephesi açılmadan önce ve sonrasında kendilerine arka çıkan Rusların yanında yer almış, komitacılık ve casusluk yapmışlardır Türk ordusunu arkadan vurarak Rusların ilerleyişini kolaylaştırmışlardır. Ermeni komitalarınca cephe gerisindeki Müslüman sivil halk da hedef alınmıştır. Ermeniler Doğu Anadolu ve diğer bölgelerde isyanları artırmışlardır. Ermeni isyancıların faaliyetlerine son vermeleri konusunda öncelikle Rusya ile görüşmeler yapılmış ve Ermenilere uyarılarda bulunulmuştur. Yapılan girişimler ve ikazlardan bir sonuç çıkmayınca isyancıların daha uzak bölgelere sevk edilmeleri kararlaştırılmış ve devlete isyan eden herkesi kapsayan Sevk ve İskân Kanunu çıkarılmıştır.
1915 yılı sonunda birlikleri Türk Ordularının emrine dağıtılan Teşkilat-ı Mahsusa’nın Kafkasya’da görevi tamamen sona ermiştir. Teşkilat-ı Mahsusa’nın, savaş öncesi ihtilal cemiyetleri vasıtasıyla Rusları yıpratarak Kafkasya’da yapacakları Türk harekâtı ile Turana giden yolu açma hayalleri sekteye uğramıştır. Ancak; savaş bitiminde Teşkilat-ı Mahsusa’nın birçok üyesi Kafkasya’ya geçerek Turan mücadelesine devam etmiş ve birçoğu bu yolda şehadet mertebesine ermiştir.
Bibliyografya
ATASE (Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Arşivi)
AYDEMİR, Şevket Süreyya, (2017) Suyu Arayan Adam, Remzi Kitabevi, İstanbul.
BOA (Başbakanlık Osmanlı Arşivi)
BAY, Abdullah, (2015) Birinci Dünya Savaşı’nda Gürcü Lejyonu ve Faaliyetleri, Karadeniz İncelemeleri Dergisi, S.18, s. 79-80, Trabzon.
BAYUR, Yusuf Hikmet, (1991) Türk İnkılabı Tarihi Cilt: III 1914-1918 Genel Savaşı Kısım: I, Türk Tarih Kurumu, İstanbul.
BİLGİN, Mehmet, (2017) Teşkilat-ı Mahsusa’nın Kafkasya Misyonu ve Operasyonları, Ötüken Neşriyat, İstanbul.
ÇAKMAK Fevzi, (2005) Birinci Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi, Genelkurmay Basımevi, Ankara.
EKSİK, Betül, (2018) Siyasi ve Sosyal Açıdan Kafkas Cephesi (1914-1918), Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Sivas, Mart 2018.
GÖRGÜLÜ İsmet, (2014) On Yıllık Harbin Kadrosu 1912-1922 Balkan-Birinci Dünya ve İstiklal Harbi, Türk Tarih Kurumu, Ankara.
HİÇYILMAZ, Ergun, (2016) Teşkilatı Mahsusa, Kaynak Yayınları, İstanbul.
KARAL, Enver Ziya, (2011) Osmanlı Tarihi IX. Cilt İkinci Meşrutiyet ve Birinci Dünya Savaşı (1908-1918), Türk Tarih Kurumu, Ankara.
ÖZAKINCI, Cengiz, (2009) Türkiye’nin Siyasi İntiharı Yeni-Osmanlı Tuzağı, Otopsi Yayınları, İstanbul.
SANDER, Oral, (2008) Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918’e, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara.
ŞİMŞEK, Erdal, (2004) Türkiye’de İstihbaratçılık ve MİT, Kum Saati Yayınları, İstanbul.
TANSU Samih Nafiz, (2016) İki Devrin Perde Arkası, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul
TETİK, Ahmet, (2018) Teşkilat-ı Mahsusa Tarihi Cilt I: 1914-1916, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul.
YALÇIN, Hatice, (2008) Harp Ceridesi (Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi), Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Tokat.
YÜKSEL Çağdaş, (2019) Birinci Dünya Savaşı Yıllarında Teşkilat-ı Mahsusa, Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı, Doktora Tezi, Denizli, Mart 2019.
ZÜRCHER, Erık Jan, (2018) Millî Mücadelede İttihatçılık, İletişim Yayınları, İstanbul.