Utku KABAKCI'nın 30 Ağustos 2023 tarihli yazısı: Serzeniş
Dünyada olup bitenler o kadar hızlı gerçekleşiyor ki henüz bir vakayı analiz hatta idrak dahi edemeden yeni olayların haberini alıyoruz. Küreselleşmenin beraberinde getirdiği ve neredeyse tüm ülkelerin birbiriyle tamamen entegre vaziyette bulunduğu girift bir sosyoekonomik düzen dâhilinde fertler olarak bir yandan günlük ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyor, diğer yandan ise geleceğimizi garanti altına alabileceğimiz alternatif yatırım fırsatlarının peşinde koşmak durumunda kalıyoruz. Menfaatlerimizi gözetmek, değer yargılarımız doğrultusunda tepki gösterip bazen istemesek dahi taraf tutmak mecburiyetinde hissetmemiz de cabası.
Üstüne üstlük gelişen teknoloji ile birlikte mesela Nijerya’da gerçekleşen bir maden kazasında hayatını kaybeden işçilerin, Uzak Asya’da yaşanan sel felaketinin, Fransa’da sosyal hakları için sokağa dökülen etnik azınlık zümresi azalarının protesto gösterilerinin havadislerinin, tabiri caizse bombardıman gibi gözlerimize, zihnimize, ruhumuza eş anlı olarak boca edilmesinin ruh hâlimiz üzerindeki yıpratıcı tesiriyle baş edebilmek için alabileceğimiz herhangi bir önlem varmış gibi de görünmüyor.
Ama tabii her konuda olduğu gibi bu konuda da neyi nasıl yapmamız gerektiğini söyleyenler türeyiveriyor. Tüm ehil ve iyi niyetli kişileri tenzih ederek şunu belirtmek isterim ki sağdan soldan kulağına çalınan cümleleri arka arkaya sıralayan, kaynağını araştırmadan, araştırsa dahi doğruluğunu sorgulamadan eline geçen her dedikoduyu teyit edilmiş gibi tanıdığı/tanımadığı herkese ileten, ilgi çekmek, meşhur olmak, takipçi sayısını (dolayısıyla reklam gelirini) artırmak saikiyle enteresan komplo teorileri ortaya atan, tahsili yetersiz olduğu hâlde kendine guru, duayen, virtüöz, teorisyen gibi muğlak ve kurmaca unvanlar yakıştıran insanlar mevcut.
Eksik yahut yanlış malumata dayanarak ya da tamamen kafadan uydurmak suretiyle mucize(!) diyet reçetesi yazanlar, antrenman programı önerenler, yatırım tavsiyesi olmadığı büyük harflerle belirtilen paranızı ikiye katlamayı vadeden dâhiyane fikirleri ücret talep etmeden sizlerle paylaşanlar, eşi benzeri görülmemiş indirim fırsatları tanıdığını iddia edip görseldekinden farklı ürün gönderenler tarafından kuşatılmış hâlde başta saydığım kaygılar içinde sevdikleriyle birlikte etliye sütlüye karışmadan yaşayıp gitmeye çalışanları bezdirmiş durumda.
Peki bu kimseler açısından yaptıklarının, yazdıklarının, söylediklerinin yol açabileceği olumsuz neticeler nedeniyle şüpheli olmakla birlikte vicdan azabı çekmek ya da kısa süre içerisinde unutulacağını bildiğimiz bir kınama/dışlama haricinde herhangi bir yaptırım var mı?
Daha önce de dediğim gibi, gerçekten bilgi sahibi olan, yardım etmek için fedakârca ve sabırla çabalayan meslek erbabı insanların rehberliğinden istifade etmemizi zorlaştıranlar yüzünden iyi niyetli ve alanında uzman kişilerin aydınlatıcı seslerini, curcunaya benzetebileceğimiz bu gürültüde duymak her geçen gün zorlaşıyor. Ne yazık ki sadece kişisel çıkar amacı güdenlerle dünyayı bugün olduğundan daha iyi bir yer hâline getirmeye çalışanların elinde aynı iletişim platformları mevcut. İşte bu yüzden bize düşen, elimizden geldiği kadar kendimizi geliştirip bilinçlenerek eğriyle doğruyu ayırt edebilir konuma gelmeye çalışmaktır.
Hepinize güzel haberlerle dolu bir gün dilerim.