Elif Aybike DEMİR'in 30 Ocak 2024 tarihli yazısı: Ankara Gezisinden Küçük Bir Kesit
Geçtiğimiz hafta sonu, havanın soğuğuna aldırış etmeden, güneşin varlığına dayanıp "Yoo sıcak", "Hava tam da şehri keşfetmelik", "Bugün değilse ne zaman" gibi telkinlerle kendimi biraz gezmeye ikna ederek soluğu Ankara Kalesi yakınlarında aldım.
Aranızda, varlığından haberdar olanlar ve hatta inanışı doğrultusunda ibadetlerini yerine getirmek için düzenli şekilde ziyaret edenler de olduğuna emin olmakla beraber birçok Ankaralının; onun orada yıllara meydan okuduğunu, hemen kalenin eteğinde yer almasına rağmen gözden kaçırdığını, belki bina yapısından kaynaklanan bir yanılgıyla herhangi bir okul olduğunu varsayarak hakkında merak duymadığı için gidip görmediğini ya da benim gibi merak etse dahi gezi rotasına eklemeyi ihmal ettiğini, ertelediğini de biliyorum.
Yukarıda bahsettiğim yapı, "Azize Tereza Kilisesi". Kilise, Ankara Kalesi'nin hemen altındaki Kardeşler Sokak'ta yer alıyor. İbadethaneye ulaşmak için Anafartalar'dan kalenin merdivenlerine kadar çıkıp sağa doğru uzanan caddeyi takip etmek, sanırım en kafa karıştırmayan güzergâh olacaktır.
Sıklıkla görmeye alışık olduğumuz kilise mimarilerinin dışındaki görüntüsü ile sizleri karşılayan mabedin içi de aslında oldukça mütevazı. Salı-cumartesi günleri arasında, saat 14.00'ten 17.00'ye kadar o kendine has kokusuyla ziyarete açık olan Azize Tereza Katolik Kilisesi; gezginleri, meraklıları, turistleri, yolu oraya düşenleri, aynı şehirdeki farklı kültürleri öğrenme heveslisi olanları ve dindaşlarını ağırlamaya devam ediyor.
Bugün kilisenin olduğu yerde, Hristiyan Okullarının Kardeşleri tarafından 1905'te inşa edilen Aziz Clement Fransız Koleji, 1916 yılında yaşanan "Ankara Yangını"na kadar hizmet vermiştir. Çıkan yangında kolej ve yakınındaki Ermeni semti tamamen yanmıştır. O dönem Fransızca öğreten rahiplerin çabaları sonucunda sokak, "Kardeşler" adı ile anılmaya başlamıştır ve günümüzde hâlâ aynı ismi taşımaktadır. Aradan geçen 12 yıl sonunda, 1928'in Ekim'inde; Fransız Cumhuriyeti armalı, Fransa Büyükelçiliği Kançilaryası, büyükelçilik salonu, küçük ve kısmî şapeli bulunan bir bina, yanmış olan kolejin enkazının üzerine kondurulmuştur. Daha sonra bina, bir Fransız okuluna devredilmiş, 1962'ye kadar Fransız ilkokulu olarak kullanılmıştır. Kilise, başta şapel olmak üzere 2002 yılında tamamen restore edilmiştir.
İbadethane, aziz ve azizeleri gösteren 10 adet vitraya ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar; Azize Meryem, Azize Yusuf, Aziz Augusitunus, Aziz Georges, Aziz Antonius, Aziz Pantaleon, Aziz Clement, Azize Barbara, Azize Jeanne d'Arc ve Azize Tereza'dır.
Peki kiliseye adını veren Azize Tereza kimdir? Louis ve Zélie Martin'in kızı olan Tereza, 4 yaşındayken annesini kaybetmiştir. 1882 yılında Karmelit Rahibe Manastırı'na giren ablası Pauline gibi o da 14 yaşından sonra henüz genç olmasına rağmen aynı manastıra kabul edilmiştir. Misyoner olmak isteyen Tereza, bir süre sonra manastırdan çıkarak "kutsal ruh"u aramaya başlamıştır fakat 1897'de verem olduğu anlaşılmıştır. Tereza, 1925 yılında azize ilan edilmiştir.
Fanatik Hinduların cami yıkıp yerine kendi inançlarına ait tapınak diktiği, bizim ülkemizde kilise ayini sırasında saldırıların yapıldığı, savaşların olduğu, soykırımların gerçekleştirildiği kâbustan uyanıp insan olarak insanca birlikte yaşamayı becerebildiğimiz, insana yakışır insanca bir dünya kurabilmek dileğiyle.