Nesrin YARIM ÖZOĞLU'nun 1 Ocak 2024 tarihli yazısı: Depresyonda Olmayan?
Yılın ilk yazısından herkese merhaba. İçinde bulunduğumuz yeni yıl herkese mutluluk, huzur ve başarı getirsin. Bir de bol miktarda sağlık getirsin. Çünkü toplum olarak buna bol miktarda ihtiyacımız var. Bedenen iyi görünen, ruhen pek de kendinde olmayan bir toplum yapısı haline geldik. Kötü olmamız için o kadar çok sebep var ki... Mesela çağımızın hastalığı haline gelen depresyonda olmayan var mı?
Yeni yıl insanlığa ne getirir bilinmez ama geçtiğimiz yıl herkeste derin izler bırakarak gitti. Daha yeni yılın ilk aylarında tüm ülkede acılar bırakan, binlerce insanımızı kaybettiğimiz hala daha etkisinden çıkamadığımız sarsıcı bir deprem ile 2023’e başlamıştık. Onun etkisinden çıkamamışken üzerine birçok şey yaşadık. Pandemi sonrası toparlanmayan ekonomi bu yılda kendini fazlasıyla hissettirdi. İnsanları en çok buhrana sürükleyen de bu konu oldu. Son olarak milli birliğimizi tüm dünyaya gösterdiğimiz, ülkece kırmızı çizgilerimizin ihlal edilmeye kalkışıldığı üzücü bir olayla 2023 yılını sonlandırdık. Bahsettiğimiz olay 29 Aralık 2023 akşamı Suudi Arabistan’da oynanması beklenen (ki Cumhuriyetimizin 100. Yılında neden bu ülkenin seçilmiş olduğunu hiç anlamadığım) Süper Kupa şampiyonasında Galatasaray ve Fenerbahçe takımlarına Suudi Arabistan tarafından sahaya çıkmadan önce uygulanan zorbalık. Her şerde bir hayır vardır düşüncesi ile bu hadsiz olay sonrasında da ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ sözünü tekrar anımsadık, birbirimize sıkı sıkı bağlanarak yeni yıla girdik. Bu konu hakkında pek fazla şey söylemekten kaçınıyor ve millet olarak gereken cevabın verildiğini düşünüyorum. Sanırım bu cevaba göre gereken de yapılacaktır.
Bizler toplum olarak her anlamda zorlu sinir harplerine maruz kalan bir milletiz. O yüzden de kimi zaman bu zorlu süreçleri psikolojik yıpranmalar ile geçirmemizde en doğalıdır. Yapılan bir araştırmada toplum olarak depresyon oranın en çok görüldüğü ülke olduğumuz yönünde. 16 ülkede 18-74 yaş arası 30 bin kişiyle gerçekleştirilen araştırma ile yaş ve cinsiyet faktörünün zihin sağlığı üzerindeki etkileri yakından incelendi. Dünya genelinde kendisini iyi hisseden kişilerin oranı yüzde 24, “idare ediyorum” diyen kişilerin oranı yüzde 35, isteksiz kişilerin oranı yüzde 28, bunaldığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 13 olarak belirtiliyor. Araştırma, yaşlarına ve nerede yaşadıklarına bakılmaksızın iyi hisseden kadınların erkeklere göre yüzde 24 daha az olduğunu ortaya koydu. Araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında en yüksek stres ve depresyon oranları Türkiye’de görülürken, ülke aynı zamanda anksiyete oranlarında Çin ve Filipinler ile birlikte ilk sırayı paylaştı. Bu araştırma pek de yanıltıcı sayılmaz. Sokakta kime sorsanız psikolojik destek alıyor ya da desteğe ihtiyacı var. Neredeyse depresyonda olmayan yok.
O yüzden bu yeni yılın tüm yılların yaşattığını geride bırakarak güzellikler getirmesini istemekten başka temennimiz yok.