Furkan ERKAN’ın 12 Aralık 2023 tarihli yazısı: Hayattan Kesitler

Bu aralar Instagram’da dikkatimi çeken bir şey var.

Reels olarak tabir edilen kısa videoları aşağıdan yukarıya doğru kaydırırken bazı farklı hesaplarda sık sık animasyon yapımlardan kesitlere rastlıyorum.

Bu kesitlerin çoğu öyle herkesin bildiği Buz Devri, Shrek, Çılgın Hırsız, Minyonlar vs. değil ama.

Ya da tamam biraz eksik söyledim.

Evet bu yapımlar da var ama bu yapımların o kadar da göz önünde bulunmayan kesitleri ve onlarla birlikte adı sanı çok geçmemiş animasyon filmlerden de sahneler yer alıyor.

Elbette kesitlerdeki animasyon filmlerde TR dublaj versiyonlarıyla karşılaşıyorsunuz.

Üstelik bunları paylaşan hesaplar da giderek çoğalmaya başladı.

Yine de şöyle ince bir ayrıntı fark ettim.

Bu kesitler genelde ya karakterlerin konuşması esnasında dilimizdeki yerel ya da argo ifadelerin kullanıldığı ya da bu karakterlerin ilham verici aforizmalarının olduğu anlardan oluşuyor.

Tıpkı yaşadığımız hayat gibi...

Hatta öyle ki çocukluğumda izleyip de şu an pek kimsenin ‘’En İyi Animasyonlar’’ listesinde çok da aklına gelmeyen filmlerin kesitlerinin olduğu paylaşımlarda ‘’Aaa ne güzelmiş. Bunu izlememiştim.’’ / Vay be eskiden ne izlemiştim. Çok iyi sahnedir’’ gibi yorumlara da denk geliyorum.

Son birkaç senedir gözlemlediğim kadarıyla özellikle genç jenerasyon için animasyon demek animeler ya da teknik anlamda çok daha üst mertebedeki dijital platform serileri oluyor.

Yukarıdakine benzer tarzda yorumları ve benim de zamanında izleyip çok sevdiğim animasyonların kesitlerinin, günümüz dinamikleriyle bir ‘edit’ yapılıp binlerce hatta milyonlarca kişiye ulaşması beni çok mutlu etti doğrusu.

Çünkü çocuk yaşlarımda sinemayı sevdirmeleri kadar hayattaki iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı, kısacası hayattan alınabilecek dersleri ve motivasyon kaynağını biraz da bu çoğunun 90 ve 2000 dönemine ait olduğu animasyonlardan öğrenmiştim.

Hala da Reels videolarını kaydırırken içlerinden 1-2 tanesine denk gelmek tıpkı hayattan bir kesidi yaşamanın deneyimi gibi geliyor.

O halde yazıyı hayatımda bana güçlü şekilde rehberlik etmiş, iyi bir animasyon olmasının yanında iyi de bir motivasyon kaynağı olan Kung Fu Panda’dan bir replikle bitireyim.

Kung Fu Panda’nın bir sahnesinde ana karakter Po’nun ustası Shifu’nun da ustası olan Usta Oogway, (Rahmetli Müşfik Kenter’in dublajlıyla), çaresizliğe düşen ve kendince ‘Ejderha Savaşçısı’ olamayacağını düşünen Po’ya şu nasihati verir:

‘’Pes et ya da pes etme… Noodle yap ya da yapma. Olmuş olanla ve olacak olanla çok fazla ilgilisin. Bir söz vardır. Dün artık tarih oldu. Yarın ise bir bilmece. Ama bugün sana hediyedir! Bunun kıymetini bilmek gerekir...’’