Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 12 Ağustos 2024 tarihli yazısı: İnsan Olmak!

Dünya nedir?

Hayat nedir?

Dünya bir han mıdır sadece konaklayıp, göçtüğümüz?

Dünya herkesin müebbet yediği bir hapis midir içinde ‘’Ömür’’ deyip gün saydığımız?

Yoksa, sürgün yeri mi?

Ya da ekip biçtiğimiz tarla mı?

Ya hayat!

Doğum, yaşam ve ölüm üçgeninden oluşun bir döngü mü?

Sadece yeme-içme, gezip-tozma ve eğlenceden mi ibaret!

Dünya sadece senin yaşamın için mi yaratıldı, ya diğerleri?

Biz, kimiz?

Sen, kimsin?

Ben, kimim?

Düşünüyor muyuz ve de sorguluyor muyuz ya da farkında mıyız?

Düşünce, yaşamımıza yön veren ve yolumuzu aydınlatan bir ışık ise sorgulama da yolumuzda ortaya çıkabilecek engelleri nasıl aşacağımızı öğreten bir rehberdir.

Bize sınırlı olarak bahşedilmiş ömür dediğimiz yaşamımızda insan olarak yaşamak ve ebedi huzura kavuşmak istiyorsak düşüncelerimizi harekete geçiren yolları araştırmalıyız. Yaşamını bir duvar ustası gibi yaptıklarıyla inşa eden insan, sonuçta ortaya çıkardığı eserinin farkına varabilmelidir.

İnsan doğar, can kazanır.

Büyür, güç kazanır.

Gücünü, ikrarından alır.

İkrar, verdiği kararlardır.

Eğer, kararlarında adaletli ise erdemli olur.

Adaletinde kemali bulursa, kamil olur.

İşte o zaman, canlar canını bulur,

Ölse bile bedeni ölür, sonsuza kadar yaşar.

Ya, Kamil olamazsa?

Kamil olamayan, insan olamaz.

İnsan olmayana da, zaten insan denmez.

İnsan yaşamı, varoluşun ilk anından itibaren başlayan bir yolculuktur. Bu yolculuk, doğumla başlar, büyüme süreciyle devam eder ve sonunda bir olgunluk düzeyine ulaşmayı hedefler. Ancak bu yolculuk sadece biyolojik bir büyüme süreci değildir; aynı zamanda insanın ruhsal ve ahlaki gelişimini de kapsar.

İnsan, büyüdükçe bedeni fiziksel güç kazanır, ancak gerçek güç, kalp ve akıl çerçevesinde kişinin verdiği kararlardan, yani ikrarlarından kaynaklanır. İkrar, kişinin hayatta aldığı kararlar ve bu kararların arkasında durma iradesidir. Bu süreçte, insanın gücü, sadece fiziksel kuvvetten değil, ahlaki ve etik değerlerden de beslenir.

İnsanın verdiği kararlarda adaletli olması, istikamet üzerinde bir yol belirlemesi onu erdemli kılar. Adalet, sadece hukuki bir kavram değil, aynı zamanda insanın içsel dengesini sağlayan vicdan temelli bir değerdir. Erdemli bir insan, adil kararlar alarak hem kendi ruhunu hem de etrafındaki insanları olumlu yönde etkiler.

Kemal, mükemmeliyeti ifade eder ve bu mükemmellik, ahlaki ve ruhsal olgunlukla elde edilir. Kamil insan, bu süreçte kendi özünü bulmuş, içsel huzuru ve dengeyi sağlamış kişidir.

Kamil insan, bedeni mevta olsa bile ruhunun ölümsüzlüğe ulaşacağını bilir ve bu inançla yaşar. Çünkü kamil insan, sonsuz bir hayatın sırrını bulmuş ve ebedi hayatta ruhunun huzuru için dünyadaki vazifesini yerine getirmiştir.

Ölüm beden içindir, ruhlar ölmez!

Ve nefes aldığınız sürece hiçbir şey için geç değil!

İnsan olmak için yola çıkabilir ve ruhunuzu da huzura kavuşturabilirsiniz!

Düşünün!

Sorgulayın!

Fark edin!

Kararlarınızda adaletli olun!