Furkan ERKAN’ın 10 Ekim 2023 tarihli yazısı: Kafanızdaki Takıntılarla Baş Etme Yöntemleri
Kafamızdaki o çözüme ulaşmayan düşünceler yani takıntılar bir etkisi altına aldı mı gün boyunca bizi kemirir durur değil mi?
Gün içinde hiçbir şey yapamaz hale gelirsiniz. Gece yastığa kafanızı koysanız bile o takıntılar beklediğiniz şekilde bir çözüme kavuşmamışsa, gözünüze bir gram uyku girmez.
Evet yalnız değilsiniz bu konuda. Bu problemden kendimi bildim bileli fena şekilde muzdarip olduğum için az çok neler çektirir insana bilirim.
Tek bir farkı vardır herkes kafasındaki takıntıları aynı şekilde aynı yaklaşımlarla dert edinmez.
Ama şu bir gerçektir ki kafamızda dert edindiğimiz tüm bu takıntılar kendimizce yarattığımız pişmanlıkları, geleceğe dönük gidişatı ve varsayımları kapsar. Özellikle ‘’kendimizin oluşturduğu’’ kısmına dikkatinizi çekmek isterim.
‘’Mesaj yazdım niye karşılık vermedi?’’, ‘’Şunu dedim acaba hata mı ettim?’’, ‘’Öyle baktı acaba daha önceden yaptığım bir şeye mi bozuldu?’’, ‘’Takibime niye karşılık vermedi?’’ gibi gün içerisinde yaşanan pek çok durum bizim için mesele olmaya başlar.
Bununla ilgili de çözüm bulmak için yakınınızdaki kişilere derdinizden bahsedersiniz ve genelde şu cümleyi duyarsınız: ‘’Takma kafana geçer…’’
Söylemesi kolay tabii ama geçmiyor işte. Salla boşver, üzüldüğüne değmez vs. bu cümleleri çok duyarız.
Peki bu çok duyduğumuz ve ne yazık ki çözüme ulaşmayan cümlelere rağmen kafadaki takıntılardan kurtulmanın bir yolu yok mu?
Her derdin illaki bir dermanı olduğu için bunun da var elbette. Ama önemli olan bu meseleye tek yönlü bakmamak.
Bir Şeyi Ne Kadar İstemezseniz O Kadar Oluyor
Evet kafanızdaki takıntı, bir şeyin gerçekleşmesi için yanıp tutuştuğunuz isteğe bağlıysa, bunu gidermenin yolu çok zor olsa da bunu istememekten geçiyor.
Yani bir olaya birkaç saniye de olsa kafayı taktıysanız hemen ardından onu unutturacak değil de bir süre geriye itecek başka bir şeye odaklanmanız lazım.
İşiniz varsa onu yapın, film/dizi izleyin, dışarı çıkın, birileriyle başka konulara yönelik muhabbet edin. Bir şekilde kafanız başka bir yerde olsun ki ‘’Ya şu olay beklediğim şekilde gerçekleşse’’ isteğiniz de farkında olmadan kaybolsun gitsin kafanızdan.
Her takıntıyı bu şekilde çözebileceğinizin garantisini veremem. Ama anlık birine bir şey söyleme, sanaldan yazışma gibi durumlarda bunu çok rahat uygulayabileceğinizi düşünüyorum.
Sadece biraz sabır ve rahatlamaya ihtiyacınız var bunun için.
Gün İçinde Olan Gün İçinde Kalır
Diyelim ki arkadaşınıza bir şey dediniz. O sırada arkadaşınız tepki versin vermesin bir şekilde size dert oldu. Bu söz karşı tarafı incitmese bile siz öyle düşünmeye başlarsınız.
İşte o anda ne olup bittiyse önünüze bakmanız gerekiyor. Yine uygulaması kolay bir yöntem değil ama en baştan böyle bir yanılgıya kapıldıysanız sadece gözlem yapmaya ve olayları akışına bırakmaya odaklanın.
Kimse ağzınızdan çıkan her şeyi size sonrasında rapor olarak sunmaz. Bunu doğru dedin, bunu yanlış söyledin vs. Benzer şekilde habire bunu soru olarak da yöneltemezsiniz. O yüzden şöyle düşüneceksiniz. Bu söylenen şeyden sonra karşı tarafın tepki ve tavırlarında keskin bir değişiklik var mı? Eğer normal akışında devam ediyorsa her şey problem kalmamıştır. Buna dair bir belirti göremiyorsanız da şayet yine aynı yöntemi uygulayarak akışa bırakın ve gün içinde olanın gün içinde kalmasını sağlayın.
Aslında bu tür takıntılarda en büyük engel olarak, gün içinde olanların geleceğe dönük şekilde ve ağırlıklı olarak olumsuz şekilde yansımalarının olacağı öngörülür.
Eğer yaptığınız bir eylem ciddi anlamda hakaret, kırıcı bir söz içermiyorsa veyahut suç teşkil etmiyorsa gelecek için o kadar da endişelenmenize bir şey yok. Bunların dışında da eğer yaşananlar kötü şekilde sonuçlanacaksa şunu da unutmamanız gerekir ki her şeyi kontrol edemezsiniz.
Sorgulama Esnasında Mantıklı ve Yapıcı Düşünme
En başta da belirttiğim gibi bu yöntem meşakkatli bir süreç istiyor. Hiç kolay değil evet...
Oldu da şu ana kadar bahsettiğim yöntemler pek etkili olamadı ve siz kafanızdaki o düşüncelerle boğuşmaya başladınız.
O zaman madem bu yola girdiniz ister geçmiş ister geleceğe yönelik sorgulamalarınızda mantıklı ve yapıcı bir şekilde düşünmeye çalışın.
Olaylar yaşandıktan sonra şöyle bir durup kafanızdan geçirirsiniz. İşte bu süreçte kafanızdakileri tartarken önceliği yapıcı sonuçlara ve mantıklı çıkarımlara verin.
‘’Bunu yaptım ama şöyle bir şey olmadığı için endişelenmeme gerek yok’’, ‘’Zaten bunun yapılması gerekiyordu’’, ‘’İşi vardır ya da o an cevap veresi gelmemiştir bu gayet normal’’ gibi düşüncelerle kendinizi telkin etmekten ve iyi şekilde düşünmekten alıkoymayın.
Açıkçası tüm bu söylediklerim ve tavsiye ettiklerimden sonra konunun uzmanı olduğumu söyleyemem. Ama çok uzun yıllar içerisinde kafamdaki takıntılarla ilgili çok şey deneyimledim. Takıntılar yüzünden hayatta bazı şeyleri kaçırdım, bazı istenmedik sonuçlar gördüm.
Ama bazısında da yaşadıklarımdan dersler çıkararak size bahsettiğim yöntemleri uygulamaya çalıştım. Bu yöntemlerin bir kısmı o popüler kişisel gelişim videoları ya da kitaplarındaki tavsiyeler, bir kısmı deneme yanılma, bir kısmı yakınlarımdan aldığım tavsiyeler ve tabii ki kalan diğer kısmı da hayatın getirdiklerinden yola çıkarak kaleme aldığım cümleler…
Hala da tam olarak yendiğimi söyleyemem bu kafamdaki takıntıları. Komple ortadan kalkacağını da düşünmüyorum. Yine de eskisine göre özellikle bu söylediklerimi uygulayarak biraz daha rahatladığımı düşünüyorum bu konuda.
Umarım size de bir nebze faydalı ve iyi gelmiştir bu yazı.
Kafanızdaki takıntıların zihninizi kemirip tüketmediği ve hayatta sizi geride bırakmadığı günlere…