Nesrin YARIM ÖZOĞLU'nun 11 Mart 2024 tarihli yazısı: Obezleşiyoruz
Tüm insanlığın ortak noktası, kilo problemi. Aslına bakarsak daha çok biz kadınların ortak problemi diyebiliriz. Hemen hemen herkes fazla kilolarından kurtulmak istiyor, türlü yöntemlere tomarla para yatırıp zayıflamanın hayalini kuruyor. Çünkü gitgide obezleşiyoruz. Yoksa Amerika’dan rol mu çalıyoruz?
Amerika’nın en büyük sağlık problemlerinden olan obezite, ülkemiz için de tehlike sinyalleri vermeye başladı. Özellikle pandemi ile birlikte eve kapanmak zorunda kalan ve hareketsiz bir yaşam süren çocuklar da dâhil obezite artık herkesin problemi olur hâle geldi. Birçok hastalığın sebebi olan obezite artık hayatımızın tam ortasında. Yapılan son araştırmalar, dünyada bir milyardan fazla kişinin obez olduğunu söylüyor. 2022 verilerine göre bu kişilerin yaklaşık 880 milyonunu yetişkinler ve 159 milyonunu ise çocuklar oluşturuyor. Ada ülkeleri Tonga ve Amerikan Samoası, obez kadın oranının en yüksek olduğu yerler. Amerikan Samoası ve yine bir ada ülkesi olan Nauru ise obez erkeklerin en yüksek olduğu yerler. 200 ülke arasında Türkiye, obezite oranları açısından kadınlarda 42'inci; erkeklerde 60'ıncı sırada.
Dünyada ve ülkemizde sıklığı giderek artmakta olan ve uzmanların çok ciddi bir halk sağlığı problemi olarak tanımladıkları obezitede Türkiye, yüzde 66.8 ile Avrupa'da ilk sırada yer alıyor. Türkiye Obezite Araştırma Derneğinin verilerine göre en obez il, Adana; en fit il ise Erzurum. Birbirinden lezzetli yemeklerin olduğu, gece yemek kültürünün yaygın olduğu Adana için bu sonuç hiç şaşırtıcı olmadı. Fakat Türkiye’de obeziteyi en fazla artıran nedenlerin başında hareketsiz yaşam ve hızlı tüketilen gıdalara ya da fast-food’a artan ilgi gelebilir. Günlük yaşamın koşturmacasında her şeyin en hızlı olanına yönelim artıyor. Bunların başında ise beslenme geliyor. Pratik olması adı altında tencere yemeğinden uzaklaşıp paketli gıdalara olan talep fazla kilo olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuklarda ve ergenlerde obezite oranı 1990'dan bu yana dört katına çıktı. Özellikle çocukların sağlıksız beslenmesi, hareketsiz yaşama yönelimleri, obezite ile sonuçlanıyor. Okullarda da obez çocuk sayısında ciddi bir artış olduğu belirtiliyor. Artan obezite de akran zorbalığı olarak yüzleştiğimiz gerçekler arasında yerini alıyor. Birbirinin kilosu ile dalga geçen çocuklar, akranlarına acımasız şekilde yaklaşıyor.
Kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, karaciğer hastalığı, uyku apnesi gibi hastalıklara da etki eden obezite, iyileştirilebilir bir hastalıktır. Obeziteyle acil mücadele edilmeli, kapsamlı değişiklikler ile kişilerin sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaları tekrar sağlanmalıdır.