Ebrar ÇELİK'in 19 Mart 2024 tarihli yazısı: Şarkı Söylemek Lazım
Müziğin büyüsü, insanların duygularına dokunabilen bir sihir gibidir ve bu sihri en saf ve kişisel haliyle yaşatan eylemlerden biri de şarkı söylemektir. Şarkı söylemek, hem bedenimizin hem de ruhumuzun bir manifestosu gibidir.
Şarkı söylemek, içimizde yaşadığımız tüm duyguları dışa vurmanın bir yolu olarak kabul edilebilir. Her ses, bir hikaye anlatır ve her melodi, bir duyguyu çağrıştırır. Bu nedenle, şarkı söylemek, duygularımızın ve düşüncelerimizin müzikal bir özeti gibidir.
Şarkılar ise, insan ruhundan doğan evrensel bir dildir. Bu dil, tüm duyguları ve düşünceleri kucaklar. Herkesin bir hikayesi vardır ve şarkılar, bu hikayeyi anlatmanın en güzel yoludur. Her şarkı, bir başka kalbe dokunabilir, onların duygularını harekete geçirebilir ve hatta ruhlarını iyileştirebilir.
Şarkı söylemek, sanılanın aksine sesimizin ne kadar güzel olduğuyla ilgili değildir. Sesin güzelliği, duyguları ifade etme cesaretimizde ve içimizdeki ruhu ortaya çıkarmamızdaki samimiyetimizdedir.
Bana göre şarkı söylemek bir yetenek değil, bir tutkudur. Çünkü, sahip olduğumuz en güçlü enstrüman, içimizde gizlidir. Bu yüzden şarkı söylemek, sanatın da ötesinde, bir yaşam biçimidir.
Her birimiz kendi sesimizin gücünü keşfetmeli, içimizdeki müziği özgür bırakmanın ve şarkı söylemenin tadını çıkarmalıyız.
Unutmayın, sesinizin güzelliği, kalbinizin derinliklerinde yatan melodinin yansımasıdır.