Baha YILMAZ'ın 29 Mayıs 2023 tarihli yazısı: Seçimin Kazananı, Atilla İlhan ve Beklentilerimiz

Türkiye 2 turlu bir seçiminin sıcak sonuçlarını yaşamaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçimleri kazandı. Yerleşik demokrasilerde olduğu gibi seçimin esas kazananı milletimizdir. Ortaya çıkan sonuç bir kesim için memnuniyet vericidir, bir kesim için hüzün vesilesidir. Ancak sonuç her ne olursa olsun milletimiz tercihini yapmış ve tercihini de sandığa yansıtmıştır.

İlk tur sonrası sosyal medya da kopan fırtınaları hatırlamamız gerekli sanırım. Ortaya atılan pek çok iddiayı ikinci tur sonuçları kadük hale getirmiştir. İlk tur sonrası deprem bölgesi illerinden çıkan sonuçlar bir kesim tarafından ciddi tepkilere neden olmuş, hatta bir grup söylem dilini sertleştirerek bir daha bu bölgelere yani depremzedelere yardım yapmayacağına kadar işi götürmüştür. Ancak en kötü değerlendirme ise, milletin gösterdiği kanaatin bir cahillikle ya da aptallıkla eşdeğer gören yorumlardı.

Atilla İlhan’ın Dersi

Maalesef tarihimizin pek çok dönemi bir aydın yabancılaşmasına şahit olmuştur. Ancak hiçbir dönem bu dönem ki kadar ortalığa dökülmemiştir. Geçenlerde bir dostum Atilla İlhan’dan bir anekdot aktardı. Hoşuma gittiği için sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir seçim sonrası bir grup genç okur yazar Atilla İlhan’ı ziyarete gider. Sohbet sohbeti açar. Gençler tepkilidir. Çünkü, seçimlerde istedikleri sonuç ortaya çıkmamıştır. Milleti aptal olmakla, kara cahil olmakla suçlamaktadırlar. Atilla İlhan bir süre dinler ve sessizliğini bozar: “bakın arkadaşlar, Atatürk bu cahil dediğiniz milletin dedeleriyle bir cumhuriyet kurdu. Üstelik bu cahil dediğiniz bu milletin dedeleri o dönemde 3 kat daha bilgisiz ve fakirdi. Siz, siz olun sakın bu milleti suçlamayın. Suçlayacaksanız yöneticilerinizi ya da siyasetçilerinizi suçlayın ya da kabahati onlarda arayın.”

Atilla İlhan bu sözleriyle gençlere ciddi bir hayat dersi verdiği aşikâr. Seçimlerde çıkan sonuçlardan dolayı milleti suçlamak sanırım biraz kafayı kuma gömmek gibi. Milletin iradesine saygı duymak ve bu iradeyi ikna edecek politikalar, çözüm yolları geliştirmek aydınlarımızın ve politikacılarımızın görevidir. Bu noktadan sonra çalışmalarını gözden geçireceklerdir, diye umuyorum. Tabi tüm iyi temenniler önümüzdeki mevcut sorunları ortadan kaldırmıyor. Özellikle ekonomi ve sosyal alandaki sıkıntılar. Önümüzdeki süreçte gündemimizin orta yerine oturacak.

Nedir bu sıkıntılar;

·         Cari açık,

·         Yüksek enflasyon,

·         Bütçe açığı,

·         Gelir dağılımındaki adaletsizlik,

·         Yükselen dış borç stoku,

·         Kur Korumalı Mevduat sistemin getirdiği yük,

·         Bir göçmen barınağına dönen ülkemizin sırtına binen ek maliyetler,

Sorunları daha da artırmak mümkündür. Ümidimiz, çok kolay olmasa da yukarıda saydığımız sorunlara çözüm yollarının üretilmesidir. Türkiye büyük bir ülkedir ve ülkesi ve devletiyle en zor sorunların üstesinden gelebilecek kapasitededir.

Seçimlerin ülkemize ve milletimize hayırlı olması temennisiyle…