Nesrin YARIM ÖZOĞLU'nun 15 Aralık 2023 tarihli yazısı: Sınıf Anneliği Devri

Bir devir kapandı mı? Öyle “Abartıyorsun” demeyin. Sınıf anneliği öyle hiç de küçümsenmeyecek bir konumdu ve bu devrin sonuna geldiğimiz söyleniyor. Bizden sonraki kuşaklar, çocuklarımız çok şey kaçıracaklar.

Okul çağında çocuğu olan, en azından yeğeni olan ya da kendi çocukluğundan hatırlayabilenler bilir ki bir sınıfın sınıf annesi, her şeyin hâkimidir. Tam bir organizasyonlar kraliçesidir. Sınıfın tüm yükünü omuzlarına alır, tüm hesap kitap himayesindedir. “En iyi sınıf, bizim sınıf”, “En iyi sınıf annesi, bizim sınıf annesi” dedirtebilmek için kafasında türlü türlü organizasyon ve etkinliklere imza atar. Tabii bunu yaparken kendine yakın veli grubu ile kararları alır, onaylanacağını bile bile oylamaya sokar. Kendine yakın veli grubu olduğuna itiraz etse de herkes bilir ki her sınıf annesine yakın veliler ve dolayısıyla kayırdığı öğrenciler vardır. “Beş parmağın beşi bir değildir” sözünü anımsayarak çoğunun böyle olduğunu söyleyebiliriz. Sene başında sınıf annesi seçimlerinde kıran kırana rakiplerin oluştuğu, bu yüzden de veliler arasında sene boyu sürecek rakabetin temellerinin tam da bu seçimde yaşandığını da söyleyebiliz. Bu rekabet durumu bazen öğretmeni bile çıkmaza sokabilir.

“Öğretmenler Günü geldi. En gösterişli, en pahalı hediye, bizim öğretmene alınacak. Sınıfa bu alınacak, çocuklara şu alınacak. Şunun için para toplanacak, bunun için şu yapılacak…” Sene boyu plan ve program içinde olan sınıf anneliğine, alınan bir karar ile son verildiği söylendi. Peki sınıf anneliği neden kaldırıldı? Hani şu herkesin her anını paylaşmaktan vazgeçemediği, bazen de böyle durumlarda işe yarayan bir sosyal medya paylaşımından sonra sınıf anneliği tartışma konusu olmuştu. Bir kendini bilmez, sınıf annesi olma sıfatını karıştırarak kraldan çok kralcı görüntüsüne bürünen, kendisini sanırım eğitimci sanan (ki bir eğitimcinin asla yapmayacağı şekilde davranan) bir kadının bir öğrenci ile yaşadığı diyalog görüntüsü sonrasında tartışmalar ortaya çıktı. Bir sınıf annesi, öğrenciye ve sınıfa bu kadar müdahale edebilir miydi? İşte bu tartışmalara son noktayı koyacak nitelikte bir karar çıktı. Karara göre Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okullarda fiili olarak uygulanan "sınıf anneliği" uygulamasının sonlandırılmasına ilişkin 81 ile uyarı yazısı gönderdi.

MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, "sınıf annesi" adı altında görevlendirilen velilerin diğer velilerden aidat topladığı, ders araç-gereci temini için para talep ettiği ve zaman zaman derslere müdahil olduğu yönünde şikâyetler geldiğini belirtti. MEB, ayrıca öğretmen dışındaki kişilerin eğitim ortamlarına müdahalesinin, eğitimin niteliğini bozduğunu ve pedagojik ilkelere aykırı durumlar oluşturduğunu kaydetti. 81 ile gönderilen yazıda, sınıf annesi veya benzer adlar altında mevzuatta yer almayan uygulamalara izin verilmemesi ve okulların bu konuda uyarılması istendi.

Yani bir devir, yerinde bir kararla kapandı diye düşünülürken... Sınıf anneliğine farklı isimler konularak devam edildiğine dair haberler yayılmaya başladı. Her şeye her zaman alternatif çözümler bulan insanımız buna da yeni isim kılıfı bulmuştu. Sınıf temsilcisi.

Uzmanlara göre, sınıf anneliği uygulaması bazı çocukların "dışlanmış" hissetmesine neden olabilir. "Annesi çalışan veya annesi herhangi bir sebeple okula sadece veli toplantılarında uğrayabilen velilerin çocuklarıyla sınıf annesi ve etrafındaki grubun çocukları arasında yalnızlık, dışlanmışlık çaresizlik hissettirebilir" düşüncesindeler.

Uzmanların bu düşüncesine bir veli olarak sonsuz katılıyor, bir sınıfın idaresinin öğretmen dışında kimseye ait olmaması, çocuğuma hiçbir şekilde tanımadığım bir kişinin, bu bir eğitimci de değilse müdahale etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Umarım öğretmenler de türlü kılıflara bürünen bu uygulamaya asla izin vermez.