Utku KABAKCI'nın 15 Aralık 2023 tarihli yazısı: Gazeteciliğe İndirilen Darbe: İnternet
Başlangıçta aydınlara özgü bir meslek olan gazetecilik, internetin alan üzerinde kurduğu hegemonyanın neticesinde aklın ve bilginin denetiminden sıyrılarak kitlenin kontrolsüz alanına girdi. Böylece haberlerin üretilmesi ve yayılması işi, meslek erbaplarının tekelinden çıkarak hemen hemen herkesin at koşturabileceği kuralsız bir hipodromda yapılır oldu. Bilgi ve mantığa dayanma zorunluluğu olmaksızın herkesin kendi içeriğini dolaşıma sokabildiği bir atmosfere dönüşen medyada tutarsız ve gerçek ile örtüşmeyen savlar yarış atı gibi koşturulduğundan ortalık toza dumana boğuldu. Bu gürültünün, tozun dumanın içinde de hakikati işitmek ve görmek giderek zorlaştı.
Haber üretme ve yayma hususunda köklü değişikliklere neden olan sosyal medya hesapları üzerinden hızlı bir şekilde olayın bilgisine erişilebiliyor olması, medya tüketicisinin zamandan ve emekten tasarruf etmesine yarasa da söz konusu hızlı dolaşım beraberinde güvenilirlik sorununu da getirdi. Çünkü bu mecralar üzerinden yayılan haberlerin doğruluğunun sağlamasını yapmak geleneksel medyaya kıyasla daha zor ve karmaşık bir çabayı gerektiriyor.
İnsanlar, her gün teyit edilmesi neredeyse imkânsız hâle gelen haberlerden oluşan uçsuz bucaksız internet deryasında çaresizce çırpınarak yönünü bulmaya çalışmak mecburiyetinde kaldı. Medya tüketicileri, temelsiz haberler içinde boğulmamak için can simidi olarak kendi dünya görüşleri ile örtüşen içeriklere yöneldi. Haberler karşısında alınan bu tutum da sosyal medya kullanıcılarının yankı odalarına hapsolmasına sebep oldu. Böylece başlarda birçok düşünür ve iletişimcinin savunduğu “internetin ve sosyal medyanın iletişim sürecini demokratikleştireceği” iddiası da çürümüş oldu. Çünkü sayısız seçenek sunduğu ileri sürülen internet, günün sonunda kullanıcıların kendileri gibi düşünüp yaşamayanlar ile arasında örülen büyük bir sanal duvara dönüştü.