R. Bülent KIRMACI'nın 17 Mayıs 2023 tarihli yazısı: Türk Dil Bayramı ve Sessiz Kutlama
Türkçenin zayıfladığı, Farsça ve Arapça karşısında itibarsız görüldüğü Anadolu’da Karamanoğlu Mehmet Bey’in Türkçenin konuşulmasını zorunlu kılan, Türkçenin resmi dil olduğunu belirten bir fermanı 13 Mayıs 1277 tarihinde yayınlanması sebebiyle her yıl dil bayramı 13 Mayıs’ta kutlanır. (*)
Devlet katında ve halkın arasında Türkçeden başkaca dilin kullanılmaması gerektiğini belirten bu Ferman çağına göre bir devrimdir.
Böylece “halkın dili” yönetimin de dili haline getirilmeye çalışılmıştır.
Ulusal birliğin en önemli unsurlarından biri olan “Dil Birliği” Atatürk tarafından büyük Devrimimizin temel harçlarından biri olarak değerlendirilmiş ve 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun”un kabul edilmesiyle büyük uygarlığımız on bin yıllık geçmişine yaraşır şekilde yeni alfabesine kavuşturulmuştur.
Bu alfabe yaygın bir ön kabul olarak Latin alfabesi diye adlandırılsa da gerçekte Türk alfabesidir.
Unutmayalım ki Atatürk’ün en büyük kurumsal eserleri arasında Tarih ve Dil kurumlarının ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Gerçekten bugün “Adriyatik’ten Çin Seddine” sadece Türkçe bilen birinin ana dili başkaca olan insanlarla anlaşarak seyahat edebilmesi mümkündür ve Türk Dünyası da “latin”/ “Türk” alfabesini giderek benimsemektedir.
Kültürel milliyetçiliğe dayalı olan Devrimimiz, insanları ve toplumu ayrıştıran değil birleştiren ana fikriyle dünya uygarlığına her alanda eserler kazandırılmasına da vesile olmuştur.
Fikri Sağlar’ın Kültür Bakanlığı döneminde, 90’lı yılların başlarında, Türk Dünyası ile etkileşime katkı amacıyla Türk Devletleri Teşkilatının dil/kültür alanında kurumsal iş birliğine büyük önem verilmiş, bir diğer yandan da, dönemin Hükümeti, Türkiye’de ana dili farklı olan kesimlerin özgürlükler içinde ve eğitim başta olmak üzere toplumsal yaşama katılımlarının önünü açacak düzenlemeler gerçekleştirmiştir.
Evet, 13 Mayıs Türk Dil Bayramıdır; kutlu olsun.
Nerede Türkçe varsa, orası da Vatandır,
Ayrı olsa da kalbi bir atandır!
Türkçe ses derinliği ve sözcük zenginliğiyle -bilimde, sanatta- Türk Dili ve lehçeleriyle ortaya konulan verimkar yapıtlardan da anlaşılacağı gibi- Dünyanın en güçlü dillerindendir.
Türk Dil Devrimiyle ve Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün inançlı özverisiyle, aritmetik pekinliğe kavuşan Türkçe, günümüzde daha etkin bir içerikte ve çok geniş coğrafyalarda halklar ve uluslar arasındaki tarihi ve kültürel bağları perçinlemeye katkı sağlıyor…
Türkçe, ulusal ve evrensel bir dildir.
Türkçe, büyük uygarlığımızın seslenişidir.
Türkçeye demokrasi ve bilim dili olmak pek yaraşır.
Türkçe, insancıl ve hakça dimağların çağlayan ve yaşayan en şiirsel eseridir…
Türk dil bayramı yüksek sesle değilse de yüksek sözle ve daima gururla kutlanmalıdır.