Furkan ERKAN'ın 11 Mart 2024 tarihli yazısı: Yeşil Işıktan İnsan Psikolojisine
Nasıl olsa polis yok, kamera yok diye yayaya yanan yeşil ışıkta geçmek basit bir trafik ihlali midir sizce?
Karşıdan gelen yayayı düşünmeden sırf vakit kazanıp acele hareket etmek bu kadar normalleştirecek bir şey mi?
İlkokulda bize öğretilen ''Kırmızı: Dur, Sarı: Hazırlan, Yeşil: Geç'' kuralına maalesef birçok kişi işine geldiğine göre uyuyor.
Özellikle karşıya geçtiğim, yol, sağa ya da sola kıvrıldığı an trafik lambası bile olsa normalden daha temkinli davranıyorum. Üstelik bu araçlar bana yeşil ışık yanmasına rağmen geçmeye çalışıp beni gördüklerinde ''Sanki ben kural ihlali yapmışım'' gibi elleriyle ''Geç'' işareti yapmaları yok mu...
Son zamanlarda şunu fark ettim ki yayaya yanan yeşil ışıkta geçmeye çalışanların, bence günlük hayatlarında da yaptığı yegane yanlış bu olmuyor.
Bu hareketi bu kadar normalleştiren, kendinde bunu hak gören sürücüler, bana kalırsa çevresine yalan söylemeyi, kuyrukta araya kaynamayı da alışkanlık haline getirmiştir.
Abarttığımı düşünebilirsiniz ama insan hayatını bu kadar kolay ve umarsızca tehlikeye atanlar, günlük hayatında da buna benzer davranışlar sergiliyordur.
Halbuki zor bir şey değil.
Biraz daha dikkat edilebilir. Ortada illa polis veya kamera olmadan da birilerinin hakkı gözetilebilir.
Ha bu arada aynı şekilde araca yeşil yandığında, yola atlayan, ''Nasıl olsa durur'' diye düşünen yayaları da hiçbir şekilde aklayamam. Zira bu durumda da bir eylemle iki taraf da tehlikeye atılmış oluyor.
O sebeple çok acil bir işimiz olsa bile hem yaya olarak hem de sürücü olarak, tıpkı ilkokulda öğretilen o kurala uymamız gerekiyor.
Bir yerde denge sağlanmasını, bir düzen oturmasını istiyorsak en azından buradan başlayalım.