R. Bülend KIRMACI'nın 6 Aralık 2024 tarihli yazısı: + 18 Kuralı Getirilmeli

Türkiye, Dünya'nın en büyük sığınma çatısı.

On milyona yakın mültecinin bir ülkeye 'yerleşmesi' gibi bir örnek tarihte yok.

Geçenlerde Almanya eski Şansöylesi açıkladı: "AK Parti iktidarıyla 3 milyar avroya anlaştık; sığınmacıların son durağı Türkiye oldu"

Bu, herkesin bildiği bir sır idi...

Öte yandan birçok uzmanın "bu kadar sığınmacı nüfus yapımızı bozar, iş barışını zorlar, sosyal dokuyu yıkıma uğratır" uyarılarıysa artık inkâr edilemez gerçekler olarak karşımızdadır.

Gümrük Birliğine karşılık Serbest Dolaşım hakkını bile koparmayan ülkemiz, basiretsiz, beceriksiz ve bilgisiz yönetimlerin elindedir.

Yabancı düşmanlığının tırmandığı, ırkçı partilerin yükseldiği, vekâlet savaşlarının bölgemizi kavurduğu bir çağdayız;

Dahası dış borçlarımız bağımsızlığımızın sınırlarına dayanmış durumda.

Bu göç dalgası durmayacak, bu silahlar susmayacak, bu sömürü kolay kolay bitmeyecek...

Öyleyse, ulusal çıkarlarımız için gereken önlemleri almak zorundayız.

Ekonomik, siyasal, sosyal ve hatta kültürel açıdan önce Türkiye ve Türk Milleti diyerek, günü karşılamalı,  yarınları kazanmalıyız!

Bu bağlamda ve ilk olanakta:

+18 kuralını önermiştim...

Nedir 18!

Oy verme yaş sınırındaki sayıdır.

18 yıl Türkiye'de fiilen ikamet etmeyenlere, çok özel istisnalar hariç olmak üzere, taşınmaz devri veya oy kullanma hakkı tanınmamalıdır.

Ekonomisini ve sosyal yapısını koruyamayan bir devletin yurttaşları kendi ülkelerinde ikinci sınıf insan konumuna düşmemelidir.

Böyle bir önlem pekâlâ uluslararası standartlara da aykırı sayılamaz.

Çünkü asıl uluslararasında "çifte standartlar" kendini dikte etmekte ve Türkiye;

Ulus- devletini ve ulusun kendisini her açıdan koruma hakkına sahip bulunmaktadır.