Kadriye CİRİTCİ'nin 5 Aralık 2023 tarihli yazısı: 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü
“Bir milletin medeniyetini ölçmek istiyor musunuz? Kadınlarına nasıl muamele edildiğine bakınız." -Mustafa Kemal Atatürk
1930 yılından itibaren çıkartılan bir dizi yasa ile önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934'te Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile tanınmıştır. 5 Aralık 1939 yılında Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile de kadınların ilk kez oy kullanması ve aday olabilmesi hakkına kavuşmasını sağlanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk kadınına 1934 yılında tanınan seçme ve seçilme hakkı ancak Birleşmiş Milletler Cemiyetinin 1952 yılında yapmış olduğu uluslararası bir sözleşmeyle sağlanmış, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü olarak kabul edilmiştir.
Türkiye’de kadınlar, siyasal haklarını ilk kez 1930 yılında Eylül ayından Ekim ayının 20’sine kadar süren belediye seçimlerinde kullanılmıştır. Böylece ilk defa İzmir ve İstanbul illerinin bazı belediye meclislerine girmeye başlamışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk kadın muhtarı, Aydın’ın Çine İlçe’sine bağlı Demirdere köyünde (bugünkü Karpuzlu ilçesi) yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanan Gül Esin Hanım olmuştur. Buna mutabık 5 Aralık 1934 yılında TBMM’ye sunulan Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik ile 317 üyeli mecliste oylamaya katılan 258 milletvekilinin tümünün oyuyla değişiklik önerisi kabul edilmiş, kadınlar seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir.
Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM V. Dönem Seçimleri ile 17 kadın milletvekili, 8 Şubat 1935’te meclise girmiştir.
Tüm bu hazırlık aşamaları ve kadını ön plana çıkartma çalışmaları, büyük bir başarının mimarı olan ulu önderin ileri görüşlülüğünü ve kadına verdiği değeri gösterir niteliktedir. 1919-1923 döneminde kadınların işgale karşı etkin görev almaları sonucunda Cumhuriyet’in kurulmasında mücadele içinde yer alan kadınlar aynı zamanda kadın haklarına da sahip çıkmaktadır. İnsanlık tarihinde hiçbir hak kolay elde edilmediği gibi kadın hakları konusu, onların bu konudaki mücadeleleri takdire şayandır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, 1930’larda, Türkiye’de kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkartılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk devrimlerinden birisidir.
Dünyanın pek çok ülkesinden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilişinin bu yıl 89. yıldönümünü kutluyoruz.
Türkiye, birçok ülkeye göre yıllar önce kadınlara bu hakkı tanıyan ülke olarak da tarihe geçmiştir. Kadınlarımız, Cumhuriyet devrimleriyle tanınan sosyal, kültürel, hukuki haklar sayesinde toplumda büyük ölçüde erkeklerle eşit haklara sahip olmuştur. Bu devrimlerin temeli ise Atatürk’ün ilkelerine dayanır. Atatürk’ün Cumhuriyetçilik ve halkçılık ilkelerinin sonucudur.
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, tüm dünyada kadınların daha insanca yaşama isteğini dile getirdikleri bir mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır. Bu anlamlı gün; kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, bu konuda bir farkındalık yaratılması ve çözümler bulunması yolunda önemli bir gündür. Demokratik toplumlarda erişim ve katılım noktasında kadınlara verilen haklar büyük öneme sahiptir. Toplumsal mekanizmaların işleyişinde kadın, siyaset dâhil her alanda söz sahibi olmalıdır. Eğitim ve kültür politikalarıyla, bilimsel düşünceyi, dinsel düşünce karşısında bağımsızlaştıran ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesine, Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanmasına vesile olan ebedi liderimiz ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, minnet, saygı ve şükranla anıyor, 89 yıl öncesinde de olduğu gibi gelişim ve değişimin sessiz kahramanları kadınlarımızı yürekten kutluyorum.
Saygılarımla…