Furkan ERKAN’ın 7 Temmuz 2023 tarihli yazısı: Arkadaşınz Artık Sizinle Takılmak İstemediğini Söylese Ne Yapardınız?
In Bruges’ün yönetmeni Martin McDonagh’ın son filmi ‘’The Banshees of Inisherin’’ geçtiğimiz günlerde Disney Plus’ın Türkiye kütüphanesine eklendi.
Biliyorsunuz bu sinema yasası zımbırtısı yüzünden yeni yapımları dijital platformlarda ancak 5 ay sonra falan görebiliyoruz o yüzden biraz gecikti. Neyse bu başka bir yazının konusu zaten.
The Banshees of Inisherin, İrlanda’nın bir ada kasabasında Padraic ve Colm adındaki iki yakın arkadaşın ve oradaki diğer kasaba sakinlerinin yaşadıklarını anlatıyor. Bu esnada da İrlanda’da bir iç savaş yaşanıyor.
Filmin en önemli anları da Padraic ve Colm arasındaki arkadaşlık ilişkisinde yatıyor. Çünkü bir gün Padraic, Colm’la sıradan bir günde bira içip her zamanki boş muhabbetlerinden birini yapacağını zannederken arkadaşından beklenmedik bir tokat yiyor.
Colm, açık ve ciddi bir şekilde Padraic’le artık takılmak istemediğini, ondan hoşlanmadığını ve onunla geçirdiği bu bomboş vakti müziğe ayırarak, hayatında kalıcı bir iz bırakmayı şiar edindiğini söylüyor.
Padraic, en yakın arkadaşını kaybetmemek için habire Colm’un gönlünü almayı, onunla barışmayı bir yerden sonra rahatsız edici derecede takıntı haline getiriyor.
Colm ise Padraic’in bu toksik çabalarından kurtulmak için akla hayale gelmeyecek sert bir yönteme başvuruyor.
Bu yöntemin ne olduğunu ve filmin bundan sonrasını artık sizlere bırakıyorum.
The Banshees of Inisherin, bence son birkaç yılın en iyi filmlerinden biri. Öyle ki bu muazzam yapımı 2 kere izledim.
Filmin senaryosu öyle katman katman açılıyor ki her sahnesinde kendinizle ya da kendi hayatınızdaki ilişkilere dair yeni bir yüzleşme alanı buluyorsunuz.
Ayrıca sadece Colm ve Padraic değil, diğer karakterlerin de yer yer onlardan rol çaldığı dertlerine de ortak oluyorsunuz. Ve bütün oyuncular dört dörtlük performanslar sergiliyorlar! Yönetmen Martin McDonagh’ın ustalığı da cabası.
Ancak şöyle bir ironi var ki, 9 dalda Oscar adayı olan bu film neredeyse hak ettiği bütün dallarda sıfır çekti! Çok önemsediğimden değil ama Oscar’ın tarihte yaptığı haksızlıklar arasında bence çok özel bir yeri oluştu. Ne yazik ki…
Bu arada şöyle bir hatırlatmada bulunmak gerekiyor. Kesinlikle çok değerli bir film izleyeceğinizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ama biraz ağır bir şekilde aktığının da bilincinde olmanız gerekiyor.
Kısacası son yılların en derin ve bir o kadar da kalp kıran filmlerinden biri ‘’The Banshees of Inisherin’’.
Salı görüşmek üzere…