Betül Gökçe AKGÖL'ün 5 Mart 2024 tarihli yazısı: Aydın Bir Kadın Portresi: Hasene Ilgaz

Bugün size beni yazarken çok etkileyen,  hak ettiği değeri görmeyen, 1902 yılından öldüğü 2000 yılına kadar, 98 yıllık ömrüne sayılamayacak kadar çok şey sığdıran bir kadının hikayesinden bahsetmek istiyorum. Hasene Ilgaz…

Aydın bir öğretmen olan Hasene Ilgaz, etrafındaki sorunlara kayıtsız kalamamış, öğrenci yurtları, Darülaceze’nin yeniden faaliyete geçmesi, ilkokula giden çocukların beslenme çantalarının yetersizliği gibi birbirinden farklı konularda ses getiren çözümler bulmuş. Bu çalışmaları sayesinde Meclis’in kapıları kendisine açılmış. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili olan Ilgaz, 1943 yılında Hatay; 1946 yılında ise Çorum’dan milletvekili seçilmiş. Kendisine yapılan “Bu Meclis çok konuşanları sevmez” uyarısına rağmen Meclis’te en çok söz alanlar arasına girmiş. Vekillik döneminde halk tarafından çok sevilen Ilgaz hem Hatay’da hem de Çorum’da bizzat bulunmuş, insanların hayatlarına dokunmuştur. Hatta o kadar ki 1950 yılında siyasi hayatı son bulduğunda Çorumlu kadınlar, Hasene Ilgaz’a yeniden vekil olması için mektuplar yollamış.

Elbette Hasene Ilgaz’ın hikayesi burada bitmiyor. Siyasi faaliyetlerinin yanı sıra yardımseverlik konusunda da eşi benzeri görülmemiş çalışmalara imza atmış. Arkadaşıyla gittiği bir Amerika seyahatinin ardından Türkiye’de ilk huzurevini açmış. Hatta bu ilk defa kurulan huzurevinde birçok ünlü kişiyi de misafir etmiştir. Fukaraperver Cemiyeti, Verem Savaş Derneği, Çocuk Esirgeme Kurumu, Hava Kurumu, İktisat ve Tasarruf Derneği, Yardım Sevenler Derneği, Darülaceze Yardım Derneği, Türk Şehitlikleri İmar Vakfı, Çocuk Dostları, Türk Kadınlar Birliği, Kadınlar Konseyi, Sivil Genel Emekli Derneği, Türkiye Donanma Cemiyeti, İstanbul Sosyal Hizmetler Federasyonu, Huzurevleri Kurma ve Yaşatma Derneği gibi 25’ten fazla derneğin kuruculuğunu, üyeliğini ve onursal başkanlığını yapmış.

Hasene Ilgaz, dernek faaliyetlerinin yanı sıra dilencilikten çocukların yetersiz beslenmesine, sıtma hastalığından köy okullarına, üniversite öğrencilerinin yurt sorunundan tam teşekküllü hastane eksikliklerine kadar birçok farklı alandaki sorunlara çözüm bulmuş. Bunun yanında 1948 yılında Eskişehir’de yaşanan sel felaketinden 1953 yılında meydana gelen Gönen Depremi’ne, 1962 yılında Erzurum-Kars bölgesinde yaşanan kuraklığa kadar yaşanan birçok doğal afette yardıma ilk koşan kişilerden olmuş.

Hasene Ilgaz’ın, hayatındaki dönüm noktası, tek çocuğu olan kızını aniden kaybetmesi olmuş, ancak bunu oldukça olgun bir biçimde kabullenmiş. Hayatın bir şekilde, bir gün, bir yerde son bulacağını düşünen Ilgaz’a göre bu hayatta önemli olan o yaşamın nasıl sürdürüldüğü olmuş ve bu nedenle yaşadığı büyük travmanın ardından daha çok çalışmış, daha çok yazmış ve kendini adeta çocuklara, kadınlara, yaşlılara adamış.

3 Mayıs 2000 tarihinde yaşamını yitiren Hasene Ilgaz’ın ölümüne dair hiçbir haber bulunmaması ise hak ettiği değeri görmediğinin de bir göstergesi aslında.          

Elbette Hasene Ilgaz’ın neredeyse bir asırlık ömrü bu kısa yazıya sığmaz. Ancak yaşadığı süre boyunca umudunu, bir şeyleri değiştirebileceğine dair inancını hiç kaybetmeyen Hasene Ilgaz’ın hayatı hepimize ders olabilecek nitelikte…

İyi ki vardın Hasene Ilgaz…