Baha YILMAZ'ın 12 Ekim 2023 tarihli yazısı: Dokunmanın Sorumluluğu 1

Dokunmak; görenlerin anlamadığı anlayanların görmediği temel duyu… Sevgiyi, şefkati, dili, değeri, karşılığı, beden ve ruh dilini ifade eden dilden sonra en temel iletişim metodu.  Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktığımızda 9 farklı anlamıyla karşılaşıyoruz. Bir de dokumak anlamında karşılığı var ki bu yazının konusu değil.

1. Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek:

      "Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk." - Ahmet Haşim

2. Karıştırmak:

      Bu kâğıtlara kimse dokunmasın.

3. Nesnesiz Almak, kullanmak, el sürmek:

      "Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu." - Nezihe Araz

4. Nesnesiz Sağlığını bozmak:

      Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu.

5. İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak:

      "Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum." - Reşat Nuri Güntekin

6. İlişkin, ilgili olmak, değinmek:

      Eğitim konusuna dokunan bir yazı.

7. Hafifçe değmek:

      Rüzgâr estikçe dal antene dokunuyor.

8. Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak.

9. mecaz Tedirgin etmek, sataşmak:

      "Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı." - Sait Faik Abasıyanık

Dokunmanın Bedeli ve Helen Keller

Kavram olarak hayatımızın her alanında işlediğimiz, kullandığımız dokunmak fiili siyasal hayatımızdan gündelik hayatımıza kadar pek çok alanda farklı anlamlarla karşımıza çıkıyor.

 Görmek özgürdür ve sorumsuzdur. Oysa dokunmak bir seçimdir ve bir bedel içerir. Temelde bir tanışmayı, karşılıklı bir öğrenme sürecini ifade eden dokunma kavramı için en güzel örnek Helen Keller(Pedagog ve Aktivist)  verilebilir. Ülkemizde de Black filminden uyarlanarak çekilen “Benim Dünyam” filmini izleyenler hatırlayacaktır. Başrollerde Beren Saat ve Uğur Yücel’in oynadığı filmde Helen Keller’ın hayatından esinlenerek görme, duyma yetisini kaybetmiş küçük bir kız çocuğunun dokunma yoluyla öğrenme süreci anlatılıyordu. Öykünün orijinalinde Görme yeteneği kısıtlı Anne Mansfield Sullivan adlı bir öğretmenin Helen Keller ile olan macerasında ilk 19 ayında öğrendiği su kelimesinin dokunma yoluyla nasıl bir öğrenme süreci başlattığı dokunma kavramının beş duyunun en önemlilerinden hatta kaybedilen duyuların bile yerini alabileceğini görebiliriz. Keller hayatının ilerleyen dönemlerinde mark Twain ile arkadaşlık kurmuştur. Keller’dan etkilenen Mark Twain onun ünü hakkında şöyle demiştir: “Sezar, Büyük İskender, Napolyon, Homeros, Shakespeare ve bütün ölümsüzlerle aynı kulüpte buluşan bu insan. Bundan bin yıl sonra da en az bugünkü kadar ünlü olmaya devam edecek.”

Mark Twain’i bu kadar etkileyen şey; Keller’ın gayreti ve zekâsı olabilir. Ancak sadece dokunarak elde ettiği mesafedir, aslında.

Metne burada bir ara verilim ve önümüzdeki günlerde devam edelim.