Furkan ERKAN’ın 22 Eylül 2023 tarihli yazısı: Emojilerin Hissettirdikleri

15 seneden fazladır cep telefonu üzerinden insanlarla yazışarak iletişim kuruyorum.

Başta tuşlu telefonlarda bunu yaparken epey zorlandım. Ama bir süre sonra alıştım.

Slm, mrb, tşk gibi ifadelerle tanıştım. Bu şekilde de hayatımıza bazı kısaltmalar girdi.

Birkaç sene sonra da Messenger ve Facebook gibi uygulamalarla tanıştık. Yakın çevremizle sınırlı birkaç kişiyle yaptığımız mesajlaşmaları artık çok daha uzaklardaki insanlarla yapabiliyorduk.

Üstelik kısaltmaların yanında birtakım sarı suratlı ikonlar da kullanmaya başladık.

Sanalda olan iletişimde o anki duygular net ifade edilmediği için yanlarına mutlaka bunlardan birini koymayı tercih ediyorduk.

Derken internet ve birden fazla uygulamayla birlikte özellikle akıllı telefonlar üzerinden bu ikonları daha doğrusu ifadeleri sıklıkla tercih eder olduk.

Tabii emojilerin sanal iletişimdeki bu baskın etkisi günlük yaşamdaki pratiklerimizi de yönlendirdi.

Emojiler bu iletişimi öyle bir domine etti ki bazı versiyonlarının yazılı halleri bile çıktı.

Örneğin yazışma sırasında bir mesaja ya da kendi mesajınızda çok güldüğünüzü belirtmek için ‘randdom gülme’ (ajfkgkhlglglh), ‘çok gülme’ (lol, xd) gibi anlamsız duran ama yaygın hale gelmiş ifadelerden faydalanmaya başladık.

Hal böyle olunca yazılan bir cümle ya da ifadenin Türkçe karşılığı olmayınca bu ifadelerin her zaman aynı anlamla ya da niyetle yazılmadığı konusunda şüphe duyabilirsiniz.

Ben duyuyorum mesela.

Çünkü bu tür ifadeler ve emojiler ekseriyetle otomatik ve insanların yoğun ya da acelesi olduğu durumlarda kullanılıyormuş gibi.

Bu doğrultuda birine sanal yoldan komik bir şey gönderdiğimde ya da söylediğimde karşı taraftan gözyaşlarıyla gülen emoji, random gülme ya da normal bir gülücük göndermesi, o kişinin gönderilen şeye ne derece reaksiyon gösterdiğiyle alakalı. Bana göre öyle…

Ama işte bazen böyle düşünürken yanıldığım da olabiliyor. Çünkü tam da yukarıda bahsettiğim yoğun ve aceleci durumlarda da kullanılmış olabiliyor.

Bir de son zamanlarda bilhassa Whatsapp, Twitter ve Facebook’taki yazışmalarda kullanılan emojileri sadece 'seçtiğiniz mesaja ekleme' özelliği de geldiğinden beri işler biraz daha karmaşık hale geldi.

Baş parmağı havaya kaldırıp diğer tüm parmakları elimizin boğum kısımlarına doğru bastırdığımız o meşhur ‘Onay / Beğendim’ emojisi benim için tam da yukarıda bahsettiğim yeni özellikten dolayı farklı hisler uyandırıyor mesela.

Gerçekten yazdığım mesaj karşıdaki kişi tarafından beğenildi mi yoksa artık yazışmadaki sohbet uzadı ve bu sebeple bir noktada kesilmesi gerektiğine mi işaret ediyor o konuda kafam karışıyor.

Zaten genel olarak özellikle emojilerle birlikte yaygınlaşan sanal iletişimden dolayı yazılanların hangi hisle yazıldığını tam kestiremiyoruz.

Sırf bu sebeple (aksinin olmayacağına ben inansam bile) etrafımdaki kişilere, arkadaşlara defalarca ‘Bir problem yok değil mi?’, ‘Ya şunu yazdım ama şöyle anlamadın değil mi?’ sorularını sorduğumu bilirim.

Bir de bu durumun dışlanma tarafı da olabiliyor.

Mesela şu meşhur ‘ağlayarak kahkaha atan emoji’ ya da yukarıda bahsettiğim random gülmeyi kullanmanız başkalarına rahatsız edici gelebiliyor. Bunun bazı örneklerini hem kendi çevremde hem de sosyal medyada gördüm mesela.

Özetle sizlere artık çok sıradan, otomatikleşmiş ifadeler gibi gelse de bu emojilerin, ben ve benim gibi takıntılı insanlar için her yazılan mesajda olmasa da yukarıda söylediklerime benzer derin anlamlar taşıdığı olabiliyor.

O sebeple emojilerin de birer iletişim dili olduğunu unutmamanızı temenni ederek bol gülücüklü günler diliyorum.