Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 2 Ekim 2023 tarihli yazısı: Frekansınızla Oynatmayın!
Eski radyolarda kanal düğmesini çevirerek manuel olarak frekans ayarlardık. Frekans geçişlerinde cazır cuzur diye sesler gelir, diğer yayın kanalını yakalayınca da ses netleşirdi. Hele televizyon yayınlarının başlamadığı dönemde radyo, günümüzün interneti ile aynı öneme sahipti.
Karşımızdaki kişi ile bazen iletişim kuramadığımızda, anlaşamadığımızda ve yahut birbirimizi beğenmediğimizde; ‘’Frekanslarımız tutmadı.’’ şeklinde rapor verirdik kendimize ya da soran yakınlarımızla, en yakın arkadaşlarımıza. İnsanlar için bir frekans ayarlama sistemi vardı ama emin olun ki biz bilmiyorduk. Kendi frekansımızı düzeltme yerine radyoda kanalları, televizyonda uydu frekanslarını ayarlama ile geçip gitti koskoca bir ömür çatılarda donmuş kuş misali.
Şimdi de x, y, z kuşakları birbirleri ile iletişim kurmanın frekansını arıyor, hatlar kopuk. Eşler arasında, arkadaşlar arasında, öğretmen ile öğrenciler arasında, çalışanlar ile patron arasında ise frekanslar karışmış durumda kimse kimseyi anlamıyor daha doğrusu anlamaya çalışmıyor. Frekansı yakalayan da ağzını telsiz yapmış, dilini de telsizin mandalı; konuşuyor içinden geldiği gibi egosunun bilincine onaylattığı sözleri mesaj olarak frekansın diğer ucundaki kulaklara.
Her canlı, nesne ve atom belirli bir frekansta titreşerek devamlı hareket halindedir. Titreşimin hızı ve oranı o şeyin (atom, canlı, nesne) frekansını belirler.
Titreşim, maddenin saniye içinde yaptığı salınımdır.
‘’Her şey titreşimdir.’’ Albert Einstein
Dünyanın manyetik alanı vücut fonksiyonlarımızın düzenlemesinde etkin rol oynamakla birlikte her şey bu denklemin içerisinde frekansının enerjisi ile olumlu ya da olumsuz karşılıklı katkı verir yakınındaki ve karşısındaki diğer şeye.
İnsan dahi kendi enerjisini kendi belirleyebilir. Kalbimiz 72-85 Hertz, beynimiz 71-90 Hertz aralığında iken bedenimiz 68-72 Hertz aralığındadır. Grip olduğumuzda 58 Hz., kanser hastalığında 42 Hz., Ölüm döşeğinde 25 Hz. Oluyoruz. Ayrıca negatif düşünceler 12 Hz. düşürürken enerjimizi, pozitif düşünceler ise 10 Hz. enerjimizi yükseltmektedir. Frekansımız arttıkça daha hafif ve daha az yoğun hale geliriz.
Frekansımız düştükçe ve bozuldukça;
* Sağlık sorunları,
* Verimsizlik, tembellik
* İnsanlar arası iletişim zayıflar,
* Negatif düşünceler artar.
Bazı frekanslar ve özellikleri;
174 Hertz Ağrı ve stresi azaltır. En iyiyi yapmak için motive eder.
417 Hertz Değişimi kolaylaştırır. Denge ve iyileşme çağrışımı yapar.
528 Hertz Aşk ve sevgi frekansı olup DNA’yı temsil eder. (Miracle)
639 Hertz Kopuk ilişkileri düzenler, aile bağları. (Family)
741 Hertz İfade, analiz ve konuşma gücü. Yaratıcı yönlerimizi ortaya çıkarır.
777 Hertz Bolluk, bereket, zenginlik. Kaygı ve stresten uzaklaşmak ile uykusuzlukla mücadele.
963 Hertz Birlik bilinci. Kişinin kendi özüne dönmesini sağlar. (Tanrısal Frekans)
999 Hertz Melek alemindeki en yüksek frekans
320 hertz olarak gül ve lotus çiçeği en yüksek enerjiye sahip olduğundan yaşadığımız alanlara, park ve bahçelere dikmeliyiz vakit geçirmeden bir de 405-790 hertz ile en yüksek enerji salınımına sahip Terahertz taşını koymalıyız çalışma masamıza süratle.
Gelelim frekansımız ile oynayanlara!
Müzik, ruhsal özgürlüğe giden yolda insanlığın destekleyicisi olarak rüzgarın, hayvanların, denizlerin sesinden kısacası doğanın ve evrenin dilinden sunar 128 Herz olan iç kulağımıza bizi rahatsız etmeden ve hissettirmeden enerjiyi hertz cinsinden üfler.
432 Hertz evrenin altın oranıdır, huzur ile mutluluk verir ve normalde ‘’LA’’ notasına karşılık gelir. Büyük müzik adamlarından Handel 423 hertz, Mozart ise 422 hertz üzerinden bestelemiştir insanlığa enerji versin diye eserlerini. 1955 yılına gelindiğinde planlı bir şekilde insanlığın enerjisini sömürmek ve frekansını bozmak için 1900‘lu yıllarda başlayan ve özellikle Adolf Hitler tarafından kullanılan denemelerin insanlar üzerinde istedikleri etkileri sağlaması sonucunda perde gerisinden yönlendirmeler dahilinde ISO tarafından alınan karar ile ‘’LA’’ notasının frekansı 440 Hertz olarak sabitlenmiştir.
440 Hertz kaos, şiddet ve huzursuzluk titreşimidir.
440 - 444 Hertz şeytanın intervalidir. Bu aralıktaki müzikler, kişiye keder hissettirir, psikolojisi üzerinde olumsuz etki yapar ve uzun süre maruz kalmak intihara kadar sürükleyebilir. Kişi, bile bile kendine negatiflik enerjisi şırınga eder mi?
440 Hertz olan müzik eserlerini 432 Hertze çevirerek dinleyebilirsiniz. Bedeninizin ve organlarınızın enerjisini, frekansınız ile duygu ve düşüncelerinizi ve titreşiminizin başta kendiniz ile çevrenize etkisini pozitif yönlü değiştirmiş olacak ve bu negatiflik frekans tuzağına düşmemiş olacaksınız. Ayrıca, aradaki 8 Hertzlik farkı anlamayacaksınız bile.
Yeni bestelenen müzik eserlerinin de 432 Hertz üzerinden olması elzemdir.
‘’Everenin sırlarını bulmak istiyorsanız enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünmelisiniz.’’ Nikola TESLA
Düşünüyorum, o halde varım!
Ya siz?