Elif Başak BOYACI'nın 27 Şubat 2023 tarihli yazısı: Hatay’ı Nasıl Yeniden İnşa Ederiz?

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üstünden tam 22 gün geçti. Nerdeyse bir ay olacak. Depremin üzerinden geçen zaman, yaraların sarıldığı anlamına gelmiyor. Hatay ile beraber 9 kent büyük bir yıkım yaşadı. Ölen insanlar deprem yüzünden değil ihmal yüzünden hayattan kopartıldı. İnsan, yıkım görüntülerine bakınca şunu düşünmeden edemiyor; bir sokak komple yıkılmış, bir bina ayakta, evet hasarlı ama insanların içinden çıkması için bir şansı vardı. Kâğıt gibi yıkılan binalar oldu. Eski falan da değildi bu binalar. Hepsi yeni yapılmış. 'Kaliteli bir yaşam' sloganıyla da insanlara pazarlanmış.

İleride yaşanacak depremlerde can kaybı yaşanmaması için çalışmak dışında yapılacak hiçbir şey yok. Keşke bu önlemler zamanında alınsaydı ve gece uyurken insanların evleri başlarına yıkılmasaydı.

Büyük yıkımın yaşandığı kentlerden birisi de Hatay. Kadim şehir Hatay, dünya tarihinin önemli sahnelerinden birisidir. Hatay Antakya’nın kuruluş tarihi M.Ö. 300’lü yıllara dayanmaktadır. Büyük İskender’in komutanlarından Seleucus Nicator tarafından kurulmuştur.

Tarihsel süreç içerisinde birçok medeniyete, birçok kültüre ev sahipliği yapmıştır. Romalılar, Bizanslılar, Sâsânîler, Tolunoğulları, İhşidler, Selçuklular, ve Memlükler Antakya kentine hükmetmiştir. Yavuz Sultan Selim döneminde de Osmanlı Devleti’nin egemenliğine girmiştir. Depremler ise bu kentin tarihinin bir gerçeğidir. Tarihte Antakya, çeşitli büyüklüklerdeki depremlerle sallanmıştır. Şiddetli depremler neticesinde şehir yerle bir olmuş ve yeniden inşa edilmiştir. Mustafa Kemal’in, “Hatay benim şahsi meselemdir” dediği kadim kent elbet yeniden inşa edilecek. 3 semavi dinin tarihini barındıran camilerin, kiliselerin ve sinagogların yan yana olduğu, medeniyetlerin beşiği Hatay, tüm değerleriyle yeniden ayağa kalkacak. Daha önce yaşadığı depremlerde olduğu gibi. Hayatını kaybeden insanlarımızı ise koruyamadık. Böyle olmayabilirdi. Keşke yok olan sadece binalar olsaydı.