Furkan ERKAN’ın 16 Ocak 2024 tarihli yazısı: İnanmamayı Askıya Almak
İnanmamayı askıya almak…
Bu tabiri hiç duymuş muydunuz?
Merak etmeyin ‘inanmamak’ derken bunu dini açıdan söylemiyorum.
Bu, aslında dizi ve filmler için kullanılan bir yöntem.
Orijinaliyle ‘suspension of disbelief’ olarak da tabir edilen bu kavram, izlediğiniz bir film veya dizinin kurgu bir eser olduğunu hatırlatmak için kullanılır.
Hani her izlediği şeye ‘’Saçma ya böyle şey mi olur?’’ tarzında hep bir mantık ve gerçeklik çerçevesinde bakanlar vardır ya.
İşte özellikle onlar için daha uygun düşer bu kavram.
Bir örnek üzerinden gidelim.
Fantastik türde bir film izliyorsunuz. Adı üstünde fantastik!
Ejderhalar uçuyor, değişik ırklar savaşıyor, devler, büyüler...
Şimdi izlediğiniz fantastik filme, bu bunsurlar var diye ‘’Çok saçma ya hiç gerçek değil’’ diyebilir misiniz?
Eğer diyorsanız üzgünüm ama siz bu hayatta hiçbir şeyden keyif alamazsınız.
İşte bu noktada inanmamayı askıya almanız gerekiyor. Çünkü orada yaratılmış dünya, sizin yaşadığınız dünyanın gerçekliğini taşımıyor. İzlediğiniz filmde bambaşka bir dünya bambaşka karakterler var.
Zaten sinemanın bir gücü ve büyüsü de budur zaten. Sizi kendi hayatınızdan soyutlayarak farklı bir şey sunar.
Aynı şey diğer türler için de geçerli.
Örneğin bilimkurgu diye bir film, doğanın tüm fizik yasalarına uymak zorunda değil! Aksi olsa zaten film değil bilim projesine dönüşür bu…
Ha tabi inanmamayı askıya aldık dediysek de komple beyninizi kapatmak demek olmuyor bu.
Elbette söz konusu filmin ya da dizinin çizdiği dünya, karakter ve kurallar çerçevesinde inanmamayı askıya alabilirsiniz.
Mesela Asteriks’in maceralarını ele alalım. Romalılara, sihirli iksirleri sayesinde cesurca direnen ve küçük köylerini işgalden kurtaran Galyalıların yaşadıklarını izlediğimiz bir seriden bahsediyoruz.
Yani bu filmde ya da çizgi seride inanmamayı askıya alacağımız tek unsur, Galyalıların sihirli iksir sayesinde bütün Romalıları darmaduman etmesidir.
Ama artık Galyalılar'ın köyünü uzaylılar, dev yaratıklar, zombiler falan işgal ederse o zaman anlayın ki senarist, tembellik hakkını kullanmış oluyor.
İşin özü eğer siz ya da etrafınızdaki kişiler, izlediği bir yapımı sırf bu ‘’gerçeğe uymuyor’’, ‘’mantık dışı’’ diye beğenmiyorsanız ya da beğenmiyorlarsa bu kavramı hatırlayın ve hatırlatın.
Eğlenmeye bakarak, 2 saatliğine sorunlarınızdan ve yaşadığınız dünyadan kendinizi soyutlayarak, siz de inanmamayı askıya alabilirsiniz.