Murat Balcı'nın 10 Şubat 2023 tarihli yazısı: Kar, Soğuk Hava Çileye Döndü
Kar; afetzedeye, yoksula çile, kimine ise sefa!
Doğu ve güneydeki 10 İli vuran deprem bölgelerinde, depremzedeler için kesinlikle çile, çaresizlik, kar ve soğuk başta olmak üzere.
Cefakâr yurttaş, afetzede, deprem bölgelerinde, enkazda inim inim inlerken, gamsızca, keyifle yurt içi kayak merkezlerinde ya da Alplerde vs. tatil yapan tuzu kurulara ise şüphesiz sefadır kar yağışı ve trend pistler! Onda hemfikiriz.
Allah yardımcıları olsun bölgede kar altında dondurucu soğukta çadırda, aracında barınmaya çalışan depremzedelerle, kurtarma ekiplerimizle.
Günler ilerliyor ömrü olanlara...
Ortasına geldik neredeyse Şubat’ın, ülke olarak depremin acısıyla 5 gündür adeta kahrederek.
Hayat devam ediyor; acıyla, hüzünle de olsa.
Barajlar kurudu, kuraklık kapımızda diye haklı bir serzenişle karışık kaygılı ruh hâliyle kuruntulanırken...
Beklenen kar yağdı, yurdumun iklimi uygun neredeyse her noktasına. Soğuk da cabası.
Beyaz bir gelinlik misali örttü dağı, taşı, toprağı ve ağacı.
Anakent metropol ve büyükşehirlerde yaşayan, trafikle adeta güreş tutmak zorunda kalan çalışanlar için ise günlük yaşam, kar sonrası çileye dönmüş durumda.
Donan sokak ve caddelerde hayatı olumsuz etkileyen kâbusun adı; aşırı soğuk, kar ve buz oldu.
İşe gitmek, trafiğe çıkmak zorunda olanlar için tabir yerindeyse beyaz çile iken...
Özellikle çocuklar için ise ara tatil eğlenceye dönmüş durumda.
Doğanın yanında, mikrobu, virüsü, hayat pahalılığını adeta bembeyaz örtüyle kapatan kar, insan psikolojisi üzerinde de şüphesiz antidepresan.
Bembeyaz kar örtüsünün rahatlatıcı etkisine dikkat çeken psikologlar, “Her mevsimin rengi farklıdır. Kar yağışının doğa ve insan üzerinde rahatlatıcı etkisi mutlaktır. Dolayısıyla karda yaşanacak anlık güzellikleri ıskalamayın.” önerisini yineliyor.
Öyle ya, tatilde özellikle malum son dönemde zor ekonomik konjonktürde dar gelirli aileler için evde kalmak elzem olmuştu yazık ki.
Dolayısıyla geçim derdinden eve kapanmak zorunda kalan evlatlarımıza bilgisayar, tablet başından kalkıp hayata karışma fırsatıydı kar.
Özellikle başkent Ankara’nın beyaza bürünen ara sokaklarıyla, parklar, apartman ve sitelerin bahçeleri, şimdilerde kış oyun alanına dönmüş durumda.
Hatta deprem acısı henüz bölgeleri vurmamışken, vatandaş kar yağışını özlemişti.
Akşam saatlerinde 7’den 70’e, akraba, eş dost ve komşularla, maailece bir araya gelip naylonla kızakla kayan mı ararsınız?
Kardan adam yapıp, kartopu oynayanları mı?
Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri bir yana, cidden özellikle deprem afeti, siyaset ve ekonomik sorunlardan iyice bunalan yurttaşlara geç de olsa gelen kar yağışı adeta anlık antidepresan oldu...
Şu yaşam çilesinde, pahalılığında.
Bu rehabilitasyon da parasız ve hatta mümkünse zamsız olsun artık!