Betül Gökçe AKGÖL'ün 1 Ekim 2024 tarihli yazısı: "Küçük Şeylerde Saklı Mutluluk"
Bazen hayatın karmaşasında kaybolduğumuzu hissederiz. Büyük hedefler, ulaşılması zor hayaller bizi yorarken, küçük şeylerin sıcaklığı fark edilmez olur. Oysa belki de en anlamlı mutluluklar, bir fincan kahvenin buğusunda, ansızın esen rüzgarın saçlarımızda dans edişinde gizlidir.
Bir sabah, pencerenin önünde hafifçe süzülen güneş ışığına gözlerini dikip durmanın huzurunu kaç kişi fark eder? Ya da sessizliğin içinde bir kuşun kanat çırpışı… Bunlar önemsiz gibi görünür, ama aslında hayatın telaşı içinde durup nefes alabileceğimiz o küçük anlar bize en derin mutlulukları getirir.
Bir çocuğun gülümseyişi, bir çiçeğin kokusunu içine çekmek ya da eski bir dosttan gelen kısa bir mesaj… Belki de mutlu olmak, beklenmedik anda yakaladığımız bu anlara tutunmaktır. Ama çoğu zaman göz ardı ederiz. Hep daha büyük, daha gösterişli şeyleri bekleriz. Oysa büyük mutluluklar hep bir şeyler karşılığında gelirken, küçük şeyler sessizce, koşulsuzca yanımızda durur.
Sonra, bir gün fark ederiz ki, o büyük mutlulukların peşinde koşarken aslında en güzel anları kaçırmışız. Yağmurun hafifçe çatıya düşen tınısını, sokakta el ele yürüyen iki yaşlı insanın bakışındaki sevgiyi ya da rüzgarın ağaçlarda bıraktığı tatlı esintiyi unuturuz. Küçük şeylerdir insanı gerçekten mutlu eden. Büyük olanlar sadece birer yanılsamadır, gelip geçer.
Mutluluk her an elimizde olabilir, ama biz onu aramaktan vazgeçmedikçe.