Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 29 Eylül 2026 tarihli yazısı: Askeri Disiplin Işığında Bir Asker Nasıl Olmalıdır?
İyi huy ve davranışlar, bir bireyin toplum içindeki saygınlığını, ilişkilerini ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen önemli unsurlardır. Türk kültüründe ve ahlaki sistemde bu değerler, toplumsal düzeni korumanın yanı sıra, bireylerin birbirine saygı ve sevgi göstermesi için rehberlik eder. Bu erdemler, yalnızca sivil yaşamda değil, askeri disiplin ve ahlaki duruş açısından da önemli bir yer tutar. Türk ordusundaki askeri disiplin, gelenekler ve modern yaşam kuralları çerçevesinde şekillenir ve bu kurallar, iyi huy ve davranışları yüceltir.
Askerlikte disiplin, temel yapı taşlarından biridir. Disiplin, yalnızca kurallara körü körüne uymak değil, kendine ve diğerlerine saygı göstermek, verilen emirleri titizlikle uygulamak anlamına gelir. Türk ordusunda disiplini korumak, askerin iç huzurunu ve görevine olan bağlılığını pekiştirir. Zamanında hareket etmek, düzenli olmak, görevini kusursuz yerine getirmek askeri disiplinin ayrılmaz parçalarıdır.
Alçak gönüllü olmak, başkalarının haklarına saygı göstermek, kendini yüceltmemek ve toplumun refahını kişisel çıkarların önüne koymamakla ilgilidir.
Türk askerî geleneğinde, liderler yalnızca emir veren kişiler değil, aynı zamanda tevazulu ve adil olanlardır. Alçak gönüllü olmak, kibirden uzak durmak, sadece bir sivil erdem değil, aynı zamanda askeri bir zorunluluktur. Bir liderin yol gösterici olması ve emirleri verirken adil davranması, askerlerin ona duyduğu güveni artırır.
‘’Komutan, emir komuta zincirinde sorumlu olduğu ekibin lideri olarak zorluklar karşısında öne atılmayı şerefli bir vazife telakki eden kahraman asker olmakla birlikte, emri altında bulunan askerlerin de hak ve hukukunu en üst seviyede gözeten amirdir.’’ Mehmet KÜÇÜKEKEN
Tevazu, otorite ile dengelendiğinde, liderliği daha etkili kılar.
Zaman Yönetimi, bir insanın yapmakta olduğu işe, çalışma arkadaşlarına ve diğer insanlara verdiği değeri gösterir. Türk toplumunda vefa ve düzen önemli değerlerdir. Zamanında gelmek ve işi vaktinde yapmak, hem kişinin kendi ile işine hem de başkalarına olan saygısını ortaya koyar. Ayrıca, düzenli olmak, sadece fiziksel anlamda değil, hayatın her alanında geçerli bir prensiptir. Evde, işte ve sosyal hayatta düzenli olmak, bireyin disiplinli ve planlı bir yaşam sürdüğünü gösterir.
Verilen sözlerin tutulması ise namus kavramı ile değerlendirilebilir. Toplumumuzda ‘’Söz, namustur.’’ ifadesi etkin olarak kullanılmaktadır.
Türk askeri geleneğinde kahramanlık, cesaret ve sorumluluk bilinciyle bir araya gelir. Asker, gerektiğinde vatanı için canını feda edecek cesareti taşır, ancak bu cesaret, kaotik bir güç yerine sorumluluk bilinciyle dengelenir. Askerin görevi, yalnızca savaş meydanında değil, barış zamanında da görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek, halkına ve devletine karşı sorumluluk taşımaktır.
Türk kültüründe, duyguların aşırı gösterilmesi yerine kontrollü ve ölçülü davranmak makbul sayılır.
Askeri birlik ruhu, bireysel başarıdan öteye geçer ve takım başarısına odaklanır. Bu, sivil hayatta vurgulanan paylaşım ve dayanışma erdeminin askeri hayata yansımasıdır. Bir asker, görev arkadaşlarıyla her zaman yardımlaşır ve görevini başarıyla yerine getirmek için iş birliği içinde çalışır. Canı pahasına destek ve yardımını esirgemez. Bu, güçlü bir ordu ve birlik ruhu için kritik bir unsurdur.
Heybetli görünmek, dış görünüşten öte bir kavramdır; kişisel duruş, tavır ve özgüvenle ilgilidir. Türk geleneğinde, bir insanın kendine saygı duyması, beden diline ve duruşuna yansır. Temiz elbiseler giymek, ter kokmamak, düzenli olmak gibi kişisel bakım çerçevesinde bir insanın kendine gösterdiği saygıyı ve özenli duruşunu temsil eder. Bu davranışlar, kişinin çevresine olan saygısını da gösterir.
Modern askerliğin en önemli yönlerinden biri, hem fiziksel hem de ruhsal sağlamlığı ve dayanıklılığı korumaktır. Temiz ve düzenli olmak, kişisel hijyene dikkat etmek ve fiziksel açıdan her türlü görev ve harekata hazır durumda bulunmak, askeri yaşamın temel gereksinimlerindendir. Aynı şekilde, duygusal dayanıklılık ve içsel huzur, askeri disiplinin ve görev bilincinin güçlü bir bileşenidir.
Türk toplumunda paylaşım önemli bir erdemdir. Paylaşırken çok olanı diğerine vermek, toplumsal adalet ve eşitlik duygusunu pekiştirir. Aynı zamanda vefalı olmak, dostlukların ve ilişkilerin temel taşlarındandır. Vefa, sadece sözle değil, davranışla da gösterilmelidir. Bu, uzun süreli, güvene dayalı ilişkiler kurmanın en temel yollarından biridir.
Türk askeri kültüründe en yüce değerlerden biri vatanseverlik ve sadakattir. Vatan için görev yapmak, en kutsal sorumluluklardan biri olarak görülür. Bu, Türk geleneğinde çok derin bir anlam taşır; sadece savaş zamanında değil, her zaman devlete, bayrağa ve millete sadakatle hizmet etmek gereklidir. Bu sadakat, askerin ruhunda derin bir yer edinir ve onun görevlerine ömür boyu bağlı kalmasını sağlar.
Hayatın rutin geçen zamanlarında ve en zor koşullarında dahi, hoşgörü askerler için bir erdemdir. Bu, bir askerin ailesine, silah arkadaşlarına ve sivil hayattaki insanlara karşı olan tutumunda ortaya çıkar.
Kul hakkı yememek, devlet malına zarar vermemek ve yetim malını korumak, hem dini hem de kültürel anlamda önemli sorumluluklardır. Haklara saygı göstermek, adaletin sağlanması ve toplumsal düzenin korunması açısından hayati öneme sahiptir. Kul hakkı yememek, bireyler arasındaki hakların korunmasını sağlar; devlet malına saygı ise kamu kaynaklarının korunması anlamına gelir. Bu, aynı zamanda sosyal sorumluluğun ve etik değerlerin önemini de vurgular.
Askerler, görev yaptıkları süre boyunca devlet malını en iyi şekilde korumaktadır ve korumalıdır. Özellikle devlet malını israf etmemek ve onu korumak, bir asker için hem ahlaki hem de yasal bir zorunluluktur. Askeri disiplinde, bu tür sorumluluklar titizlikle takip edilir, çünkü bu değerler, birliğin ve devletin gücünü doğrudan etkiler.
Devlet malının yanında; Askerlerin hak, hukuk ve özlük haklarının da koruma altına alınması da aynı düzlemde değerlendirilebilir.
Günümüzde, askeri disiplin modern savaş teknikleri ve teknoloji ile birleşse de, Türk ordusunun temel değerleri, kültürel ve geleneksel erdemler üzerine inşa edilmiştir. Türk kültüründeki vefa, saygı, sadakat, paylaşım ve sorumluluk değerleri, askeri disiplinin köklü temellerini oluşturur ve bu değerler modern yaşamın getirdiği yeniliklerle uyum içinde yürütülür.
Askeri disiplin, sadece fiziksel bir kontrol mekanizması değildir; aynı zamanda iyi huy ve davranışların, Türk adet ve geleneklerine uygun şekilde askeri yaşamda uygulanmasını sağlar. Türk askerî kültürü, modern dünyada disiplinli, sorumluluk sahibi, vatanına ve milletine bağlı bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Bu çerçevede bir asker, hem savaş meydanında hem de barış zamanında, yukarıda belirtilen erdemleri içselleştirerek hem kendine hem de toplumuna katkı sağlar.
Askeri yaşam, hem bireyin kendi iç disiplinini sağlamasını hem de toplum için sorumluluk almasını gerektirir. Bu süreç, bireyin hem fiziksel hem de ruhsal açıdan gelişmesine olanak tanır, aynı zamanda topluma faydalı ve erdemli bir birey olarak katkı sunmasına yol açar.
Engin zekaları, koca yürekleri, bitmek bilmeyen enerjileri, esaret kabul etmeyen ruhları, ölüme meydan okuyan cesaretleri, şahadete koşarak giden bedenleri ve bir ömür onur madalyası olarak üzerlerinde taşıdıkları gazilik rütbesi ve tarihin her dönemindeki büyük kahramanlıkları ile askerler; hak ettikleri saygının yanında başta tazminat, kadro ve maaş bağlama oranları olarak özlük haklarının iyileştirilmesi yönünde beklenti içinde olan astsubay ve uzman çavuş camiasının taleplerinin karşılanması, gazilik bekleyen askerlerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi ile hak ettikleri değeri de daha üst seviyede görmüş olacaklardır.
Askerler, damarlarında asil kan, bedenlerinde vatana adanmış bir can taşırlar.