Bünyamin Altıntaş'ın 12 Ocak 2023 tarihli yazısı: Nasıl Bir Yıl Bizi Bekliyor?
Hükümet salgın sonrasında yükselen enflasyon karşısında, pek çok ekonominin aksine büyümeyi yüksek tutmayı ve istihdamı önce korumayı sonra da artırmayı hedefledi.
Faizleri düşürürken çeşitli vergilerde de indirimler yaptı, kamu harcamalarını artırdı, asgari ücreti ve devlet yardımlarını yükseltti. Bu ve benzeri politikalarla büyümeyi ilk yarıda yüzde 7,6 oranında, işsizlik oranını da yüzde 10 dolayında tutmayı başardı.
Üçüncü çeyrekten başlayarak perakende satış hacmi verilerinden gözlemleyebildiğimiz şekliyle talepte canlılığın devam etmesine karşılık sanayi üretim endeksine baktığımızda sanayi üretiminde düşen bir tempo ortaya çıktı.
Nitekim sanayi üretimi kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1.3, bir önceki aya göre yüzde 1.1 azaldı. Sanayide böylece pandemi sürecinden bu yana ilk yıllık daralma gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10,2 seviyesinde gerçekleşti. Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı kasım ayında bir önceki aya göre 23 bin kişi artarak 3 milyon 576 bin kişi oldu.
İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 10,2 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,8 iken kadınlarda yüzde 12,9 olarak tahmin edildi.
Bu yıl küresel çapta büyük bir resesyon beklendiğini daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik. Küresel resesyondan Türkiye’nin etkilenmemesi mümkün değil. Bu açıdan baktığımızda Türkiye’nin ekonomik büyümesinin bu yıl beklentilerin altında gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.
Nitekim Dünya Bankası, Türkiye için 2023 büyüme beklentisini 0,5 puan düşürerek yüzde 2.7'ye çekti. 2023 küresel ekonomik büyüme tahmini ise haziranda açıklanan yüzde 3 seviyesinden yüzde 1,7'ye düşürüldü. Türkiye için 2024 büyüme beklentisini yüzde 4’te sabit tuttu.
OECD'nin 3. Çeyrek Küresel Görünüm Raporu'nda, Türkiye'nin 2022 yılına ilişkin büyüme tahmini yüzde 5,4'ten yüzde 5,3'e revize edilirken, 2023 yılı büyüme tahmini yüzde 3 olarak sabit tutuldu. Türkiye ekonomisinin 2024 yılında ise yüzde 3,4 büyüme kaydetmesinin beklendiği bildirildi.
Uluslararası Para Fonu, Türkiye'nin 2022 yılı için büyüme beklentisini yükseltirken, 2023 yılı için aşağı çekti. Raporda Türkiye için enflasyon tahminleri yükseltildi. Kurum 2023 yılı küresel büyüme tahminini ise aşağı yönlü revize etti ve en kötüsünün henüz görülmediği uyarısı yaptı.
Türkiye’de ekonomi açısından geçtiğimiz yıldan bu yıla daha çok tüketime dayalı olsa da dünya ortalamalarına göre yüksek bir büyüme oranı devredildi. Yine baz etkisiyle düşme eğilimine girse de seçim sonrası hızla yükselecek bir enflasyon da bu yıla devredilen sorunlardan birisi oldu.
Üretimin ithalata bağımlı yapısı nedeniyle kur artışına karşılık düşürülemeyen bir cari denge, eksi rezervler ve son derecede yüksek risklere sahip bir ekonomik yapı ile karşı karşıyayız.
Türkiye’nin, temel çözümlere girişmek yerine sürekli geçici çözümlere dayalı politikaları tercih eden siyasal geleneği dikkate alındığında 2023 yılının da kayıp bir yıl olacağını tahmin etmemiz zor olmasa gerek.