Bünyamin ALTINTAŞ'ın 2 Haziran 2023 tarihli yazısı: Yeni Hükümetten Beklentiler
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan kesin sonuçların ardından gözler haliyle yeni kurulacak hükümete ve bakanların kim olacağına çevrildi.
Yeni Cumhurbaşkanlığı kabinesinin en geç hafta sonu açıklanması bekleniyor. Mevcut bakanların milletvekili seçilmeleri dolayısıyla yeni kabinede yer almaları beklenmiyor. Kulislere bakılırsa bir iki istisna söz konusu olabilir bu konuda.
Yeni kabinede ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği de ortaya çıkacak. Eski Bakan Mehmet Şimşek’in yeni ekonomi politikalarını yönlendirmesi bekleniyor.
Bir süredir ekonomide yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması ve yurtdışı kaynak ihtiyacının karşılanabilmesi hem piyasalar hem de geniş halk kesimlerinin en önemli beklentisi.
Mehmet Şimşek’in ekonominin dümenine geçmesi durumunda “faiz sebep enflasyon neticedir” teziyle uygulamaya konulan ekonomik politikaların değişip değişmeyeceği şimdilik bilinmiyor.
Yeni hükümetin Ortodoks politikalara dönmesi gerektiğini ifade eden kesimlere göre, böyle bir adım atılması ve ekonomi politikalarında değişikliğe gidilmesi durumunda dış finansman sıkıntısının çözülebileceği ifade ediliyor.
Yeni hükümeti bekleyen en önemli sorunlardan birisi de kuşkusuz döviz kurlarındaki artış ve buna bağlı olarak ortaya çıkan enflasyon.
Seçimlerden önce kamuoyunda sıkça dile getirilen dolar kurunun yükseleceği beklentisi tedirginlik kaynağı olmayı sürdürüyor. Ortodoks politikalarla yeni bir yol benimsenmesi, dış finansman ihtiyacının da düşmesiyle döviz kurları üzerindeki baskıyı azaltacaktır.
Bir de seçimlerden önce geniş halk kesimlerine verilen vaatler var. Örneğin asgari ücretin temmuz ayında yükseltilmesi, en az maaş alan emeklilerden fazla maaş alanlara verilen sözler, öğrencilere bir defalığına vergisiz cep telefonu ve bilgisayar sözü, en düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltileceğine ilişkin sözler bunlardan sadece bir kaçı.
Seçim öncesi verilen vaatlerin hayata geçirilmesi kuşkusuz bütçe dengelerini zorlayacaktır. Kamunun kaynak ihtiyacının her zamankinden daha fazla olacağı muhakkak.
Bir diğer önemli konu ise uygulanacak ekonomi politikalarına bağlı olarak reel sektörlerin kredi ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusu. İş dünyası temsilcilerinin sıkça dile getirdiği krediye erişememe sorunu ortadan kaldırılmazsa ekonomik durgunluk yaşanabilir.
Sonuç olarak hükümet ekonomide düzlüğe çıkabilmek için yeni ve güven veren bir ekonomi politikası belirleyerek yoluna devam etmek zorunda. Aksi halde 9 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde vatandaştan uyarı alabilir.