Hüseyin ALPASLAN'ın 17 Ocak 2025 tarihli yazısı: Padişahın Damadı

İsmail Hakkı Bey, son Osmanlı Sadrazamı Tevfik Paşa’nın oğludur. Berlin Harp Akademisi’ni bitirerek Kurmay subay olarak İstanbul’a gelmiştir. Padişah Vahideddin’in; Yıldız Sarayı’nda Erkan-ı Harbiye Reisi ve aynı zamanda büyük kızı Ulviye Sultan’la evlenerek damadı olmuştur.

İsmail Hakkı Bey, baştan itibaren Anadolu hareketine yakınlık duyuyor, Mustafa Kemal Paşa ile şifreli olarak çeşitli yollarla görüşüyordu. 1922 yılının başlarında Ankara’da Büyük Taarruz hazırlıklarına başlanılmış olup, birçok subaya ihtiyaç duyulmuştur. İsmail Hakkı Bey’de Anadolu’ya davet edilen subaylar arasında bulunuyordu. 1922 yılının ocak ayının ilk günlerinde, İstanbul gizli teşkilatı, İsmail Hakkı Bey ile temasa geçerek Ankara’ya gitme vaktinin geldiğini bildirmiştir[1].

Padişah’ın damadı İsmail Hakkı Bey, 27 Ocak 1922 tarihinde hiç kimseye haber vermeden gizli yollardan Ankara’ya katılmak için Nişantaşı’ndaki konaktan ayrılmıştır. İsmail Hakkı Bey’in Ankara’ya katıldığı haberi ertesi gün gazetelerde yer almıştır. Bu durum Padişah ve Ulviye Sultan için büyük bir saygınlık ve onur kaybı olarak algılanmıştır. Padişah Vahdeddin aynı gün Sadrazam Tevfik Paşa’yı çağırarak oğlunun nerede olduğunu sormuştur. Tevfik Paşa’nın “Saray’da bulunduğunu zannediyorum” şeklinde cevap vermesi üzerine Padişah, gazeteleri göstererek “Anadolu’ya geçmiş!” demiştir. Tevfik Paşa’nın bu seferki cevabı ise “Öyle ise vazifesini yapmaya gitmiş” şeklinde olmuştur[2].

Ulviye Sultan, kocasının habersiz bir şekilde Anadolu’ya gidişine çok içerlemiş, onuruna dokunan bu olaydan ötürü onu hiçbir zaman affetmemiş ve İsmail Hakkı Bey’in gidişinden beş ay sonra, hanedan kadınlarına verilen nikahı feshetme yetkisini kullanarak İsmail Hakkı Bey’den boşanmıştır. İsmail Hakkı Bey karısının kendisini boşadığını Gönen şehrini düşmandan geri alırken Albay Ali Bey’in getirdiği gazeteden öğrenmiştir[3].

İsmail Hakkı Bey, Millî Mücadelede Bolvadin Akhisar, Balıkesir, Gönen ve Çanakkale cephelerinde görev yapmıştır. İki defa İstiklal Madalyası ile onurlandırılarak Kurmay Yarbaylığa terfi ettirilmiştir.

İsmail Hakkı Bey gibi; iyi bir asker olan, hiçbir siyasi beklentisi bulunmayan, sadece bağımsızlık mücadelesinde bulunmayı, yurdu düşman işgalinden kurtarmayı amaçlayan, Milletin yüce davası uğruna; sarayı, Erkânı Harbiye Reisliğini ve Padişah’ın kızı olan eşi Ulviye Sultan’ı gözünü kırpmadan terk edip Ankara’ya koşan bir kahraman bir subaya Mustafa Kemal Paşa en yüce duygularla kucağını açmıştır.

Dipnotlar

[1] Süleyman İnan,Son Osmanlı Damatlarının Millî Mücadeleyle İlişkileri”, Erdem, S.  61, Ankara 2011, Ankara, s. 103-146.

[2] İsmail Hakkı Okday, Yanya’ dan Ankara’ya, Sebil Yayınları, İstanbul, 1994, s. 449.

[3] Murat Bardakçı, Şahbaba, İnkılap Kitapevi, 2006, İstanbul, 2006, s. 212,