Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 20 Temmuz 2023 tarihli yazısı: Patlama!
Dünyamızda patlamalar meydana gelip yer içindekilerini kusarken lav olarak, denizler köpürüp döverken dalgalarla sahilleri, gökyüzü şimşekler çakarak gürültüsü ile toprağın altındaki tohumları çatlatırken yaşanan bu tabiat olaylarına doğanın öfkesi diyebilir miyiz ya da bazı ülkelerde terör örgütleri eliyle meydana gelen ve masum insanların ölümüne ve yaralanmasına neden olan dehşet verici patlamaları, arka planda organize edenlerin ve destekleyenlerin resmi olarak kesinleşmemişse de patlama olan ülkeye öfkesini, kinini ve kıskançlığını kusan diğer ülke olmadığı ne malumdur?
Hepimiz bilmiyor muyuz bu vatan toprakları üzerinde hangi ülkelerin gözü var ve elde etmek için kullanıyor açık ve kapalı olarak tüm kozlarını, tüm ortamlarda dostluk maskesini takmış olarak cahil cesaretiyle umursamadan. Güya dünyanın tüm sahibi biz insanlar olarak elindeki ağaçları, ormanları, nehirleri, sahilleri şuursuzca katlederek ve ev yapmak için her defasında mermi etkisi yapan kepçeler ile bağrına vurarak kapanmaz yaralar açmıyor muyuz öfkesini içine atan yaşam kaynağı doğa karşısında?
Doğanın haklı öfkesi ile kıskanç ülkelerin haksız öfkesini asla karıştırmamak lazım! Biri bir uyarıdır insanlığa tabiat diliyle; diğeri ölüm, felaket ve düşmanlıktan başka bir şey getirmeyen alçaklıktan ibaret.
Birey olarak bizler de öfkelenmiyor muyuz arada sırada olsa da küçük şeylere?
Öfke; engellenme, incinme, haksızlık, tehdit altında hissetme karşısında gösterilen kızgınlık, saldırganlık ve hatta şiddet olan öfke, kontrol edilebildiğinde geliştirici olabilecek bir duygu olmakla birlikte kontrolsüz yaşanan öfke, ilk başta kendine sonra da karşındakine ve çevreye zararları büyük boyutta olabilecek bir duyguya dönüşebilir.
Öfke, bireyin bilinçli ya da bilinçsiz olarak içe attığı, biriktirdiği olumlu ve olumsuz duyguların tetikleyici etkisiyle kontrol etmekte zorlanması sonucu ortaya çıkan bu durum ile nasıl başa çıkılacağı, yaşandığı o anda verilen kararlarla şekillenir. Öfke patlamaları bireyin sosyal ilişkileri üzerinde de baltalayıcı rol oynar.
Öfkenin kaynağında bireyden veya karşısındakilerden kaynaklı hataların olduğunu asla unutmamak gerekir.
Öfke, olayları net görmemizi engeller.
Öfke kaynakları olarak;
• Eşler ve arkadaşlar arasında,
• Aile içi huzursuzluk,
• Dargınlık ve küslükler,
• Kıskançlık, pişmanlık,
• Özgürlük ihlali,
• İletişim sorunları ve anlaşılamamak,
• Mobbing, şiddet, tehdit,
• Plansızlık,
• Sorumsuzluk,
• HAKSIZLIK,
• Ciddiyetsizlik, sözünde durmama,
• Küfür ve hakaret, haksız itham,
• Adaletsizlik, liyakatsizlik ile karşılaşılması,
• Alay, şaka, aşağılama,
• Sistemsizlik.
Öfke ve tasa insanların hastalıklara olan hassasiyetini kesinlikle artırmaktadır. Öfke en başta bağışıklık sistemine zarar vermekle birlikte tüm psikolojik rahatsızlıkların başlamasında da etkin rol oynamaktadır.
Tetiğe basmak ile silahta patlama meydana gelir, kapasitesi dolan bir balona daha fazla hava verilirse balon bomlar, mısırı ateşe tutarsan patlar, her şeyi içe atan sabreden insan da günü gelir patlar.
Son dönemde zorlaşan hayat şartları, ekonomik geçim sıkıntısı, zamlar, göçler, adli olayların çoğalması, ahlaki değerlerin kaybolması, aile yapısının bozulması, bencillik ve ego kaynaklı tatminsizlik, kültürel yozlaşmanın getirdiği negatif yönlü duygu ve düşünceleri içine atan ve sessiz kalarak biriktiren bireyler, değişken tetikleyici etken ile metroda, trafikte, çarşıda, pazarda, benzin istasyonunda, kahvehanede, arkadaş ortamında, bankada öfkelenip; balon gibi şişerek, mısır gibi patlamaktadır.
En çok patlama da geçmişte çok çalışıp bugünler için yatırımını yapan ve karşılığını alamayan emeklilerimiz, market alışverişine gittiğinde yaşanmaktadır. Zamların tetikleyici etkisi yapması ve elindeki son kalan paranın da itibarsızlaşması ile zaten burnundan soluyan emeklilerimiz öfkelerini patlatmaktadırlar.
Marketlere dikkat!
