Furkan ERKAN’ın 5 Aralık 2023 tarihli yazısı: Sinemada Yemek İçmek Gerçekten Saygısızlık mı?

2-3 ay önce Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filmi vizyona girdiğinde Twitter’da (Hayır X demek istemiyorum) bir tartışma başladı.

Twitter kullanıcılarından biri filmi izlediği salonda insanların gürültülü şekilde konuştuğunu ve aynı şekilde mısır, cips yediğinden şikayet edince ortalık karıştı.

Nuri Bilge Ceylan ülkemizde seveni olduğu kadar sevmeyeni de olan bir yönetmen. Çünkü çektiği filmlerin geneli sinema terminolojisinde arthouse olarak tabir edilen (sanat filmi) ağır ritimli, derin, bol diyaloglu ama iç aksiyonun az olduğu bir yapıya sahip.

‘’Uzaklara bakıp sigara içen adam’’, ‘’taşra bunalımı’’ gibi onun filmleriyle alay eden kalıplar bile türedi hatta.

Haliyle böyle bir filmde mısır ya da cips yenilmesi kimi seyircinin dikkatini epey dağıtacağı için bu durum epey bir problem teşkil ediyor. Yine de bazı sinemaseverler bunun çok abartıldığını düşününce tartışma iyice büyüdü ve yine konu bambaşka yerlere gitti.

Peki senelerdir tartışılan bu meselede sinemada bir film sırasında bir şeyler yenilip içilmesi saygısızlık mıdır? Konuşulması, gürültü yapılmasını geçtim artık onunla baş etmek çok zor o yüzden bu meseleye odaklanalım.

Açıkçası filmlerde özellikle sinemada izlenilen filmlerde bir patlamış mısır, cips yenilmesi ya da kola, meyveli gazoz vs. içilmesi bu kültürün ayrılmaz bir parçası.

Çok uzun yıllardan beridir de tüm dünyada böyle. Çünkü bir yandan herhangi bir sinema işletmesi sadece gösterdiği filmlerle hayatta kalamaz. Seyircinin aldığı biletin yanında atıştıracağı bir şeyler de olacak illaki.

Bir futbol maçında 11 kişinin futbol topu olmadan 90 dakika boyunca öylece koştuğunu düşünün. O kadar ayrılmaz bir unsur bunlar.

Ha peki buradaki problem, tartışılan mesele niye bu kadar önemli?

Çünkü sinemaya bilet alan birçok seyirci o an sadece eğlenmeye, vakit geçirmeye gidiyor. Bir de sosyalleşme diyorlar film esnasında konuşma, kritik yapma da buna dayanıyor. Ama öte yandan o filmi dikkatle, farklı bir bakış açısı ve derinlikle izlemek isteyen insanlar düşünülmüyor.

Elbette bol aksiyonlu, her an sürükleyici bir tempoya sahip, tamamen eğlenceli, vakit geçirme odaklı gürültülü bir filmde hiç yalan söylemeyeceğim ben de mısır, cips falan alırım.

Fakat bunun dışındaki arthouse, biraz daha dikkat isteyen derinlikli filmlerde artık bir zahmet bunlar tüketilmesin be kardeşim. Ara ara film festivallerinde bile bu manzaralara şahit oluyorum ama sonuçta her şeyin bir adabı var değil mi?

Ha bu arada işin bir de şu boyutu var. Hadi tamam mısırdan bazıları rahatsız olsa da o kadar da problem yarattığını düşünmüyorum. Dünyada kalan son patlamış mısırcasına yenme şekline denk geldiyseniz ona bir şey diyemem tabii.

Ama cips konusunda biraz hassas olmanın vaktidir ey sevgili sinema izleyicisi…

Hele o markasını söyleyemesem de bu aralar dürüm çiğ köftelerin arasına konulan, kokulu, bilhassa ambalajıyla haşur huşur sesler çıkaran o paketli cips bütün o atmosferin, keyfin içine ediyor! Bir de bu filmin en sessiz anlarında yapıldığında inanın insan zıvanadan çıkıyor!

Sözün özü sinemada yemek içmek genel anlamda bir saygısızlık değil bana göre. Sonuçta kültürün bir parçası. Ama bazen empati kurmak, mantıklı düşünmek ve bazı şeyleri adabında yapmak da önemli.

Kimse sinemada cips yemesin de demiyorum bu arada ama nolur bu kadar katur kutur eden bir atıştırmalıkta bari o ambalajın ses çıkarmasına mani olun. Lütfen…

Herkese keyifli seyirler o zaman.