Handan IŞIKSAL'ın 13 Ağustos 2024 tarihli yazısı: Yeni Bir Yuva, Yeni Bir Başlangıç
İnsanoğlu hayata gözlerini açtıktan bir süre sonra yuvasını benimser, oraya görünmeyen bağlarla bağlanır ve hayatı boyunca ne kadar uzağa giderse gitsin kalben bağlı olduğu yuvasına, ailesine bir gün kavuşmayı yeğler.
Aile, hayatta duygusal bağ kurduğumuz ilk olgu, sadakatin temeli...
Dünya düzeni yüzyıllardır, dünyanın dört bir köşesinde de karmaşık seyretmeye devam ediyor. Kiminin şansı yaver giderken mükemmel bir yuvaya doğup mutlu ve zorluklar olmadan yaşamını sürdürüyor. Kimi ise hayata gözlerine açtığı günden itibaren zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Nasıl bir yuvaya doğacağımızı kaderimiz belirliyor. Dünyada insanlar gibi diğer tüm canlıların da kaderi aynı yazılmıyor. Ancak belli bir ölçüde diğer canlıların hayatına dokunmak, güzelleştirmek engel tanımıyor.
Kimi canlının hayatının dönüm noktası bir dostun ona elini uzatması ile başlar.
Dışarda hayata gözünü açmış, yuvası olmayan ve yaşam mücadelesi veren milyarlarca can dostumuz...
Bir canlının yaşamına dokunmak, ona sevgi ve şefkat sunmak, sadece o hayvanın değil, aynı zamanda bizim de hayatımızı değiştiren bir serüvendir.
Zor yaşam koşullarında mücadele etmiş bir canlıya yuva olmak, ondan gelecek sonsuz sadakatin temelini atmak demektir. Çünkü onlar için sıcak bir yuva hayatın en büyük mucizesi.
Sahiplenilmiş bir can, yeni dost, yeni hayat arkadaşı ve sonsuz sadakat...