Baha YILMAZ'ın 21 Eylül 2023 tarihli yazısı: Bozulmuş Tarlayı Hasat Etmek ya da Dermezel’in Sitemi

Hz. Ömer’in bir sözü vardır: “Adalet mülkün Temelidir.”

Mülk kelimesinin anlamını bilirsek adalet neyin temelidir daha iyi anlarız. Mülk kelimesi Arapça bir kelime. Mlk kökünden türetilmiş bin sözcük. Malik olmak, sahip olmak, egemen olmak anlamlarını içeriyor. Kullanıldığı kelime öbeklerine göre daha da geniş anlamlar yükleyebiliriz bu kelimeye. Sizin de tahmin edeceğiniz gibi Hz. Ömer’in kast ettiği: Adalet egemenliğin temelidir. Dolayısıyla, bir şeye, mala(mülk) ya da bir toprak parçasına sahip olmak yeterli değildir. Sahipliğinizi sürdürebilmeniz, egemenliğinizi devam ettirebilmeniz için adil olmanız gereklidir.

Son günlerde kamuoyu bir mafya liderinin yakalanması ve ardından gelişen olayları izliyor. İlkin yere yatırılıp yakalanması tüm medyada haber oldu. Ardından kendisinin karıştığı olaylar, ilişkide olduğu ya da olabileceği siyasetçiler ve bürokratlarla ilgili pek çok iddia saçıldı ortalığa. Açıkçası devlet erkanından pek bir ses çıkmıyor şimdilik. Yine medyadan öğrendiğimiz kadarıyla bu konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan MİT’ten bir rapor istemiş. Bir de olaya adının karıştığı iddia edilen bir yargıtay üyesi var.

Bozulan Sadece Gelir Dağılımı Değil

Son 5 yıl içerisinde bozulan gelir dağılımı ve kitlesel fakirleşmeler ile ilgili pek çok kez değişik vesilelerle yazılar kaleme aldım. Ancak bozulan bu gelir dağılımın ya da bu yoksullaşmanın bir veçhesinin de adaletin ortadan kalkması olarak tezahür edeceğini doğrudan olmasa da dolaylı olarak belirttim.

Şimdi denilebilir ki, gelir dağılımının bozulması ile adaletin ortadan kalkması arasında ne ilişki var. Hiç düşündüğünüz gibi değil aslında. Çünkü bozulan gelir dağılımı sınıflar arasındaki dengeyi hızla bozar ve toplumu birbirine bağlayan değerleri çürütmeye başlar. Hızlı zenginleşme, çok hızlı olarak yukarı katmanlara doğru hareket etmek. Emeğinin değerini, zamana yayılmış istikrar ve başarı kavramlarını yok eder. Yukarıda saydığım olayların onda biri bile doğruysa bozulan sadece değerler değil kurumlardır aynı zamanda.

Eski Köye Yeni Adet Getirme

Yani güveneceğiniz hâkim, sığınacağınız savcı, hakkınızı savunacak avukat kalmamıştır. Daha da ötesi sizi koruyacak bir emniyet kurumu yoktur artık. Size adalet verecek bir adliye yoktur. Tüm bunlar olmayınca ilkelerin, kuralların, yasaların yerini ilişkiler, menfaatler, adam kayırmalar, rüşvet ve irtikap gibi kavramlar alır. Bir süre sonra bu yapılara direnenler değil bu alanlar içinde var olanlar normalleşir. Sonrası malum, tıkanan kamu hizmetleri…

Eğer düzgün çalışan kamu kurumlarınız yoksa adalet dağıtan mahkemeleriniz yoksa sizi koruyup kollayan emniyet birimleri yoksa güçlülerin adaleti işlemeye başlar. Güçlülerin hakları hak olmaya başlar.

Farklı bir alanda bir şeyleri düzeltme çabanız nafiledir. Bir kurumu çekip çevirmek istediğinizde önünüze kırk tane engel çıkar. Nüfuslu makamlardan telefonlar almaya başlarsınız. “Aman şu garibana dokunma, falancayı görevinden alma. Eski köye yeni adet getirme” diye. Bir nevi bozuk olan tarlayı hasat etmeye çalışırsınız. Adalet ve kurumları olmayınca yönetemediğiniz gibi geliştiremezsiniz, bir yapı kuramazsınız. Hz Ömer’in dediği gibi Adalet egemenliğin (mülkün) temelidir.

Dermezel’in Sitemi

Foundation dizisinin meşhur karakteri, türünün son örneği, robot teknolojisinin en gelişmiş hali olan Dermezel, Genç imparator bir gezegeni adaletsiz bir şekilde yok edince ve bu adil olmayan, vahşi tutumdan rahatsızlığını anlatmak için karşısında duran imparatorun mutasyonu olan yaşlı imparatora şöyle diyordu. “Benden, hep bozuk bir tarlayı hasat etmemi istediniz.”

Sanırım Dermezel haklıydı. Biz de ondan istenildiği gibi yönetimden bozuk bir tarlanın hasat edilmesini istiyoruz. Yani ekonominin düzeltilmesini talep ediyoruz, düzgün ve adil bir yönetim istiyoruz, huzur ve istikrar talep ediyoruz ama tüm bunlar için önce tarlanın düzeltilmesi yani adaletin ve kurumlarının düzeltilmesi gerektiğini atlıyoruz.