Bünyamin ALTINTAŞ'ın 25 Şubat 2023 tarihli yazısı: Deprem, Enflasyonu Yükseltir mi?
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde büyük yıkımlara neden olurken, binlerce vatandaşımızın ölümüne ve yine binlerce vatandaşımızın yaralanmasına sebebiyet verdi.
Yaraları sarmaya çalıştığımız bu süreçte, depremin, ekonomi üzerindeki olası etkilerini ortaya koymaya devam ediyoruz. Önceki yazılarımızda depremin genel ekonomiye, sanayi ve tarıma etkilerini ele almıştık.
Bugün de ardı ardına yaşanan depremlerin enflasyon üzerindeki etkisine bakalım.
Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 ilde sanayi tesislerini de yıktı. Sadece Hatay’da küçük sanayi sitelerindeki iş yerlerinin yüzde 90’dan fazlası yerle bir oldu. Depremlerden sonra bölgede sanayi üretimi neredeyse tamamen durdu.
Fabrikalarda çalışan birçok vatandaş ya enkaz altında kaldı ya da evsiz kaldı ve iş gücüne katılmaları imkânsız hâle geldi. Sanayi üretiminin sekteye uğraması, arz yönünde sıkıntı oluşturacağından, fiyatların yukarı doğru tırmanmasına neden olacaktır.
Yine bölgede tarımsal üretimin de çok ciddi darbe aldığını belirtelim. Şehir merkezlerinin yanı sıra deprem, köylerde de yıkıma neden oldu. Önemli miktarda hayvan telef olurken, tarım arazilerinin ekimi için gerekli olan traktör başta olmak üzere alet edevat enkazın altında kaldı.
Tarımsal üretimin azalacak olması, kuşkusuz fiyatları artıracaktır. Genel enflasyon hesabında önemli bir yere sahip olan gıda enflasyonu, beklentilerin üzerine çıkabilecek görünüyor.
Enflasyonu tetikleyen en önemli kalemlerden olan konut fiyatları ile kira artışları da olumsuzluk hanesine yazılması gereken kalemler.
Yıkılan konutların yeniden yapılması nedeniyle inşaat maliyetlerinde artışlar olacaktır. Deprem bölgelerinden başka şehirlere göç eden depremzedeler nedeniyle kiralarda yükselmeye başladı.
Depremin, enflasyonu yükseltebileceğini öngören Merkez Bankası da geçtiğimiz günlerde yeni bir faiz indirimine gitmişti. Bankadan yapılan açıklamada, depreme vurgu yapılmıştı: "Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir.
Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir."
Merkez Bankası bu süreçte yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasına öncelik verecek.
Enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde baz etkisiyle de olsa iyileşmeler görülmeye başlandığı bu dönemde depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerini yakından izlemekte yarar var.
Merkez Bankasının tartışılan faiz indirimlerine devam etmesinin çözüm olup olmayacağını önümüzdeki günler bize gösterecek.