Bünyamin ALTINTAŞ'ın 28 Şubat 2023 tarihli yazısı: Et Fiyatları ve Deprem
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomi üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin boyutu, her geçen gün daha da ortaya çıkmaya başlıyor.
Depremden etkilenen 10 ilde tarımsal üretimin azalmasının, gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yaratacağı kuşkusuz. Depremden etkilenen 10 ilin bitkisel üretim değeri, Türkiye’nin toplam bitkisel üretim değerinin yüzde 20’sini oluşturuyor.
İşlenen tarım alanı yüzde 14,5 civarında. Bölgenin hayvan varlığı, ülkedeki büyükbaş hayvan varlığının yüzde 12’sini, küçükbaş hayvan varlığının yüzde 16,3’ünü oluşturuyor.
Depremden etkilenen bu bölgelerde yaklaşık 3.5 milyon hektarlık verimli tarım arazisi bulunuyor. Uzmanlar bölgede yaklaşık 2 milyon büyükbaş, 9 milyon da küçükbaş hayvanın bulunduğunu, 2 bin 800 hayvancılık işletmesinin ise zarar gördüğünü belirtiyor.
Depremle birlikte telef olan çiftlik hayvanlarının yanı sıra sakat kalan, bakım ve beslemesi yapılamayan çok sayıda inek ve damızlık, değerinin altında kesime gönderiliyor.
Aynı zamanda kayıtlı çiftçi varlığının yüzde 13’ü bu bölgelerde bulunuyor ve bu sayı 270 bin civarında. Fakat bölgede yaşanan büyük göç dalgası ve ölümler nedeniyle ne kadar kayıtlı çiftçi sayısı var henüz bilinmiyor. Bölgede yaklaşık 5 bin köy ve 2.5 milyon kırsal yaşıyordu.
Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 9,1'i, tarımsal gayri safi yurt içi hasılasının ise yüzde 15,1'i afet bölgesinden karşılanıyor. Bu bölgede üretimin azalmasının, ülke genelinde gıda fiyatlarını artıracağı gibi, tarım sektörünün küçülmesine de neden olacağı belirtiliyor.
Deprem bölgesinde aksayan tarımsal üretim ve hayvan varlığının azalması, kendini et fiyatlarında gösterdi. 2022 Kasım’da kilosu 100 TL’ye satılan karkas etin fiyatı bu ayın sonunda 170 TL’ye yükseldi. Kıymanın kilosu ise 220 TL’yi buldu.
Bu noktada Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın önerilerine göz atalım: “Süt üretiminde geçen yıl yaşanan krizin, bu afetle birlikte derinleşeceğini, 2023'te süt ve et veriminde büyük düşüşler yaşanacağını söyleyebiliriz.
Tarımsal açıdan acil ve öncelikli yapılması gerekenlerin başında; açıkta kalan hayvanlara barınak temin etmek, onların yemini, suyunu ve elektriğini karşılamak, veterinerlik hizmetleri gibi diğer işlere öncelik vermek geliyor.
Hayvanların yok pahasına elden çıkartılmasını önlemek için devlet kurumları TİGEM, Et ve Süt Kurumu bu konuda daha etkin çalışmalıdır.
Çiftçilerimizin enkaz altında kalan makine ve ekipmanları zarar gördüğü için bu konuda da destek verilmeli.
Elektrik sistemleri, barajlar, kanallar, sulama sistemleri, içme suyu ve yol gibi zarar gören altyapının onarılması büyük önem taşıyor.
İlkbaharla birlikte kışlık ürünlerin gübre ihtiyacı olacak ve yazlık ekilişlerde tohum, mazot, gübre ve sulama gibi ihtiyaçlar belirecektir. Ancak çok yakında tarımsal faaliyetin yoğunlaşacağı düşünüldüğünde, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak her türlü tedbirin alınması gerekiyor.”