Mahmut ÇOLAK'ın 31 Mayıs 2024 tarihli yazısı: İşveren Eşinin Sigortalılığı

Günümüzde işverenlerin işyerlerinde eşlerini değişik iş pozisyonlarında çalıştırdıkları bilinen bir gerçektir. Bu durumda olan işverenlerin eşlerine ücret ödedikleri veya ödemedikleri, ya da fiilen çalışmadıkları halde ücret ödendiği her zaman konuşulan bir husustur. İşte, bu durumda işverenin eşinin işyerinde çalışmasında sigortalılık devreye girecek mi? sorusunun cevabı aşağıdaki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “sigortalı sayılmayanlar” başlığını taşıyan 6’ncı maddesinde yatmaktadır.

İşverenin kendi işyerinde eşinin sigortalı sayılabilmesi, ücret ödeme şartına bağlıdır. Ücretsiz olarak çalışan eşler, 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 185’inci maddesi hükmünde, karşılıklı yardım görevini yerine getirmesi ve aile birliğinin yaşam düzeyinin yükseltilmesini amaçlaması nedeniyle, sigortalı sayılmamıştır. Eşin ücretsiz çalışması halinde hizmet akdi teşekkül etmemektedir. Eşin ücretle çalışması durumunda, taraflar arasında hizmet akdinin varlığının kabulü ile sigortalı sayılacaktır. Eşler arasında karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmayı esas alan Medeni Kanun hükümleri açısından, eşlerin birbirleri ile yanında çalışması, temel ilke olarak sosyal sigorta hukuku kapsamı dışında kabul edilmiştir.

Ne var ki, ana ilke böyle olmakla birlikte, yaşam koşulları ve ekonomik zorunluluklar, eşlerin birbirleri yanında, yardımlaşma sınırlarını aşar nitelikte, hizmet akdi çerçevesinde çalışma zorunda bırakılabilir. Bu gibi, çalışma ilişkisinin hizmet akdi boyutlarına çıktığı ve ücret unsurunun da açıkça belirlendiği durumlarda, sigortalılık ilişkisi kabul edilmektedir. Bu tür bir hukuksal statü saptanırken, öncelikle, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çalışılan işyerinin özellikleri ve çalışma koşulları hep birlikte gözetilmeli ve gerçek bir çalışma akdinin varlığı konmalıdır.

Yargıtay, kocasına ait otel işletmesinden muhasebeci olarak çalıştığı gerekçesiyle sigortalı gösterilen eşin durumunun araştırılmasında, öğrenim durumu, muhasebecilik yapabilecek bilgilere sahip olup olmadığı, defter ve kayıtlarda bulunan yazıları ve ücret alıp almadığı araştırılarak işyerinde çalışan sigortalıların ifadeleri alınmak suretiyle kanaat oluşturulmalıdır şeklinde hüküm tesis etmiştir.

Sonuç olarak; gerek 5510 sayılı Kanun gerekse de yargı kararlarına göre; bir işverenin işyerinde ücret karşılığı fiilen çalışan ve ücretleri işyeri kayıt ve belgelerine usulüne uygun bir şekilde intikal ettirilen eş sigortalı sayılacak, ancak herhangi bir ücret ödenmeyen eş ise sigortalı sayılmayacaktır.

 Sevgi ve saygılarımla.

 Sosyal güvenlikle hoşça kalınız.