Bünyamin Altıntaş'ın 11 Şubat 2023 tarihli yazısı: Japonya Nasıl Başarıyor?
6 Şubat günü saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin yarattığı yıkım, saat 13.24’te Elbistan ilçesinde yaşanan 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremle katbekat arttı.
İki büyük depremle sarsılan Türkiye depremin yıkıcı sonuçlarıyla savaşırken akıllara Japonya gibi bir deprem ülkesinin nasıl ayakta kalabildiğini ve depremlerde çok az can kaybı olduğunu getirdi.
Son olarak yine geçtiğimiz yıl Fukuşima açıklarında meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki depremde ülkede 2 milyon ev elektriksiz kaldı. Ancak yetkililere göre depremde dört kişi hayatını kaybetti, en az 107 kişi yaralandı.
Bölge nüfusu düşünüldüğü zaman kayıplar oldukça az, hatta sık sık depremlerin yaşandığı Japonya’da 7’nin üzerindeki depremlerde can kaybı bile yaşanmayabiliyor.
Öncelikle ülkenin afete karşı koruma endüstrisini diğerlerinden ayıran faktörler arasında bina kusurlarından 10 yıl süreyle sorumlu tutulmaları yer alıyor.
Japonya’daki her akıllı telefona bir deprem ve tsunami acil durum uyarı sistemi kuruluyor. Yaklaşan felaketlerden yaklaşık beş ila on saniye önce tetiklenen bu sistem, kullanıcılara gerekirse hızlı bir şekilde korunmaları için zaman kazandırmayı amaçlıyor.
Tıpkı dünyadaki diğer okulların acil durum yangın tatbikatları düzenlediği gibi, Japonya’daki okullarda da düzenli olarak deprem tatbikatları yapılıyor, bazıları ayda bir kez oluyor. Küçük yaşlardan itibaren okul çocukları, bölgelerinde deprem olduğunda güvende kalma yolları açısından eğitiliyor.
Tatbikatlar sırasında en yaygın yöntem, çocukların deprem bitene kadar sıralarının altına girerek masa ayaklarına tutunmaları. Dışarıda oynuyorlarsa, düşen molozların çarpmasını önlemek için çocuklara doğrudan açık bir alanın merkezine gitmeleri öğretiliyor.
Japonya’da nüfusun, gelecekteki doğal afetlere karşı korunmasına yarımcı olmak için geçmişten ders alınmasına da çok önem veriliyor. Kobe Deprem Anıt Müzesi, afet sırasında kaybolan insanları anmak için inşa edilse de aynı zamanda afet önleme ve hayatta kalma konusunda bilgilendirici sergiler ve eğitim tesisleri ile dolu.
Ülke halkı depremle yaşamaya adapte olup bu konuda önlem almayı ihmal etmiyor. Hemen hemen her evde depreme karşı hayatta kalma kitleri bulunuyor. İlk yardım ekipmanı, su, yiyecekler, eldivenler, maske gibi hayatta kalma araçlarını kitlerin içinde bulunduruyorlar.
Depremler, Japonya’da yaşamın bir parçası ve bu nedenle, bir deprem olduğunda nasıl tepki verileceğini öğrenmek son derece önemli.
Ülke sadece altyapısını, binalarını doğal afetlere karşı hazırlıklı hâle getirmekle kalmıyor aynı zamanda 7’sinden 70’ine halkını da bu konuda bilgilendirerek olası bir felakete karşı hayatta nasıl kalacaklarını öğretmeye çalışıyor.
Acilen Japonya’ya bilim liyakatli ekipleri gönderip depremle mücadele için neler yapmamız gerektiğine ilişkin geniş çaplı rapor hazırlayıp Türkiye’de bu konuda neler yapılabileceğini ortaya koymakta yarar var.