Baha YILMAZ'ın 23 Kasım 2023 tarihli yazısı: Kore Dalgası ve Ergenlere Hazır Gündüz Düşü! 1
Geçtiğimiz günlerde Netflix platformu üzerinden Kore menşeili bir dizi olan Sisyphus: The Myth izlemeye başladım. İzlediğim dizi ile ilgili konuştuğum arkadaşımın ilk nidası şu oldu: “Kızım Kore’ye gitmek ve orada yaşamak istiyor.” Bu ifadeyi ciddiye almamakla birlikte birkaç arkadaşımla daha görüşünce yeni nesil arasında ciddi bir Kore etkisinin olduğunu anladım.
Konunun bu noktaya gelmesiyle Kore dizileri ve tabii ki Kore müzik grupları ciddi bir incelemeyi hak ediyor. Marshall McLuhan, 80’ler itibariyle iletişim ortamına attığı küresel köy kavramı ve bu köyün iletişim ortamının etkileri tam da bu noktada incelenebilir. Hatırlanacağı üzere bu kavramı ilk dillendiren Nabi Avcı olmuştu.
Kültürel anlamada bir ivme yaşayan Kore son 20 yılda global kültürün imkanlarından en çok yararlanan ülke olarak görebiliriz. Kore dalgası yani Hallyu özellikle iki önemli alanda kendini gösteriyor: Müzik ve dizi-sinema sektörü. Kore Dalgası, Güney Kore’de merkezlenen bir durum olmaktan ziyade, Asya bölgesinde kapitalizmin kültürel bir gösteri biçiminde yükselişinin bir parçası olarak kabul edebiliriz. Çin’in yükselen değer olması, sınırsız denilebilecek bir kalabalık nüfus potansiyeli ve daha da ötesi bu nüfusun eğlendirilmesi ihtiyacı. Belirtmek gerekir ki, bu dalganın 1990’lı yıllarda ortaya çıkması, Doğu Asya bölgesinde medya teknolojilerinin gelişimi ve dolayısıyla medya endüstrisinin küresel sermayesinin artışıyla paralellik göstermektedir. Yine Çin örneğine baktığımızda Çin’in küresel markalarının devreye girmesi ya da Kore özelinde Samsung gibi global markalarının oluşması ve yaygınlaşması tam da bu döneme denk geldiği görülecektir. Kaldı ki yine aynı dönemde Japonya gerçeğini de kaçırmamamız gerekiyor.
Tabi bu süreçte Hallyu kavramının ardında Güney Kore hükümetinin destekleyici politikalarının varlığını es geçemeyiz. Güney Kore hükümetinin bu durumu sürdürülebilir bir gelir kaynağı olarak kullanma amacıyla medya endüstrisinin üretimini genişletebilmek, içerik kalitesini düzenlemek ve arttırmak anlamında destekte bulunmasıdır. Başka bir deyişle, Güney Kore hükümeti, çağdaş kapitalizmin özellikle medya sektöründe kazanç sağlayan araçlarının başında gelen “gösteri” olgusunun öneminin farkına varmıştır.
Hallyu; Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Amerika'da, Çin, Japonya ve Vietnam da dâhil olmak üzere Asya'yı geçen "Kore Dalgası" adıyla yayılmaya devam etmektedir. Bu küreselleşen dünyada, Hallyu hemen hemen her sektöre yayılmıştır ve önümüzdeki dönemlerde bu yayılmanın hızla artacağı beklenebilir. Neden denilecek olursa Çin’in bölge ülkeleriyle gerçekleştirdiği RCEP anlaşmasının ekonomik etkilerinin önceden çok iyi bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Bu analiz yerine hangi ülkelerin olduğuna bakılırsa ortaya çıkacak güç ve nüfusa dikkat edilmelidir: Avustralya, Çin, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore ayrıca bu temel 5 ülkeye ek olarak Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam.
Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ve küreselleşmenin etkilerinin görülmeye başladığı dönemlerde Frankfurt Okulu’nun en önemli üyelerinden olan Adorno, kültürün günümüzde her şeye benzerlik bulaştırdığını vurgular. Hatta ona göre, “geri kalmış” gibi görünen ülkeler, aslında özerkliğin son kalıntılarını taşımaktadırlar, çünkü hâlâ kültür endüstrisinin hüküm sürdüğü sisteme dâhil olmamış ve aynılaşmamışlardır.