Kadriye CİRİTCİ'nin 26 Eylül 2023 tarihli yazısı: Mavi Kelebek 

Zor coğrafyalarda zor bir hayat sürmek insanı güçlendirir. Hayatta kalmak ve tutunmak için verilen mücadeleler, hayatı çok daha anlamlı hale getirir.

Yaşamı boyunca hiç mücadele etmemiş, her şey önüne hazır konmuş, hayatı her anlamda kolaylaştırılmış insanlar için aşabilecekleri engeller yoktur. Tüm coğrafyalarda kadın olmak elbette zordur. Tırnaklarıyla kazıya kazıya hayata karşı adeta meydan okuyan kadınları mavi bir kelebeğe benzetiyorum. Omzunuza bir kez kondular mı tekrarını göremediğiniz kalbinize dokunan özgür ruhlu mavinin her tonuna sahip kadınlar…

Yaşamınızda tesadüfen mavi bir kelebeğe denk gelirseniz mutlaka dilek tutun ve gerçekleşmesini bekleyin kesinlikle kısa bir sürede gerçekleşecektir. 

Mavi kelebekten söz etmişken aslında onunda hazin bir hikayesi vardır. 

Kocaman bir acının tarifidir mavi kelebek…

Büyülüyeci güzelliğe sahip mavi kelebekler mezarlarda bulunan ölüm çiçekleriyle beslenmektedir, kanatları ise huzurun en güzel rengi olan mavidir. Yıllar önce yaşanan bir katliamın ardından mavi kelebekler Boşnak halkının acılarının simgesi olmuştur. Çoğunluğu çocuklardan oluşan savaşta  312 bin kişi hayatını kaybetmiştir.

1992 yılında yapılan bir referandumla Bosna’nın bağımsızlığı ilan edildi. Ancak Sırplar bu durum karşısında Saraybosna’yı kuşatma altına alarak üç buçuk yıl süren Bosna Savaşı’nı başlattı. Sırplar 1992-95 yıllarında Bosna savaşındayken toplu katliam yaparak Boşnak cesetlerini kimse bulamasın diye derin mezarlara gömdüler. Aradan geçen yıllara rağmen yaşanan acıların tazeliği devam etmiş ve 2007 yılında Bosna-Hersek,  Sırbistana karşı "soykırım" davası açmıştır. Açılan bu dava için akabinde "Uluslararası Adalet Divanı" kurulmuştur. Fakat bu divan soykırım ile alakalı kanıt bulamadığını söyleyerek kararını açıklamıştır. Bu açıklama üzerine alınan kararın ardından Bosna devleti toplu mezarların ortaya çıkarılması için komisyon kurulmasını sağlamıştır. Bir yıl sonra bölgedeki yapı değişmiş ve mavi kelebeklerin bazı bölgelerde yaygınlaştığı görülmüştür. Mavi kelebeklerin bu hareketi komisyonun dikkatini çekmiş ve kelebeklerin toplandığı bölgeler kazılmıştır. Toplu mezarların üzerinde mavi kelebeklerin uçtuğu fark edilince durum incelenmiş, toplu mezarların olduğu yerlerde toprağın yapısının değiştiği, mezarların üzerinde farklı bitkiler oluştuğu belirlenmiş, bu koku da mavi kelebekleri çekmeye başlamıştır. Birçok kişi için kocaman bir acı olan bu hikaye, Bosnalılar içinse bir umut olmuştur. Sevdiklerinin kemiklerini bulmak, sadece onlardan bir ize rastlamak isteyen binlerce kişi günlerce mavi kelebekleri izlemeye, onların peşinden gitmeye halen devam ediyor. 

Nice ömürler mavi kelebeğin peşinde gitmekle geçiyor...

Kazının ardından yapılan incelemelerde Bosna savaşına ait 300 adet toplu mezar bulunmuştur. İnsanların ruhunda tamiri olmayan yaralar bırakan savaşta 500 toplu mezar kazılmış, 300 toplu mezara mavi kelebekler sayesinde ulaşılmıştır.

Mavi kelebekler öldürülen  masum insanların ruhlarını temsil eden hazin bir simgedir. Dünya varoldukça mavi kelebeklerin kanatlarında var olmaya ve dünya tarihine büyük dersler vermek için çırpmaya devam edeceklerdir. 

Değerli okurlarım; Böyle bir yazıyı kaleme alırken inanın yaşanan acıları, tıpkı o acı çeken insanlar gibi yüreğimin derinliklerinde hissettim. Tolstoy’un en sevdiğim sözlerinde de olduğu gibi;

''Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın!''

Tolstoy.

Savaşın kazananı yoktur. 

Ardında bıraktığı acılar vardır, hüzün vardır, gözyaşı vardır ve sevdiklerini kaybetmiş keder yüklü binlerce insan hikayeleri…